Kavramlar ve Kuramların izinde Kültür

Kültür, günlük dilde en çok kullanılan sözcüklerden biridir. Aynı zamanda Tarihsel süreç içerisinde de vazgeçilmez bir yer edinmiştir. Bu konuda araştırma yapmış bilim insanları kültürün 164 değişik tanımına rastlamışlardır.
Raymond Williyms: ” kültür, insan dilinin en karmaşık birkaç sözcüğünden biridir” demiş.
Peter Burke : “kültür Can sıkacak kadar tanımları olan bir kavramdır”
Wallerstein: ” kültür bizatihi tanımı bile bir muharebe alanıdır”
Içeriği bu kadar zengin kapsamı bu denli geniş bir kavramın Herkesin üzerinde anlaşabileceği bir tanımını yapmak elbette mümkün değildir.
Sözcük, Etimolojik olarak Latince’de COLERE kelimesinde gelmektedir. Toprağı sürmek, işlemek anlamını taşıyan bir kök. ( Cıltivate : ekip – biçme – yetiştirme – geliştirme) ile Africulture (Tarım) gibi anlamlara da gelmektedir.
Kelimenin toprak ile bağlantılı olması son derece dikkat çekicidir Yani insan iradesiyle, belli bir emekle, bir plan dahilinde oluşur, insan olmadan kültür olmaz. Toprağı tarıma açmak, toprakta ürünü ekmek, ürünü devşirme, bütün bunları hepsi kültür anlamına geliyor. Kültür kelimesinin Kürtçede karşılığı “çand” veya “Çandınî” kavramıdır. O da aynı anlama geliyor. Toprakla bağlantılı bir kavramdır. Ekip biçme ve toprağa dayalı üretimle ilgili olduğu için önemlidir. Bu mana ile kavrama baktığımızda Neolitik ile ilişkili olduğu gerçeği ike karşı karşıyayız. Maddi ve manevi kültürde en köklü devrim tarim devrimidir. Kelime olarak “tarım” sözcüğü ile “kültür” sözcüğü arasında bir ilişki vardır. Bundan dolayı “Tarım Devrimi” kavramı kullanılmaktadır. Kültür, tarım, ekin, ekim yaklaşık olarak aynı şeylerdir.
Sosyolojik anlamda esas 2. doğa – İnsansal doğa tarım etrafında şekillenmiştir. Tarımsız toplum düşünülemez. Tarım sadece beslenmek değil; zeka, yönetim, yerleşme, giyim, dil, ritüeller, savunma, teknoloji, nüfus, giyim gibi geniş bir alanı kapsamaktaydı. Tarım toplumsal örgütleme gerektiriyor. Yane ikinci Doğa bir bilinç ve örgütlenme gerektiriyor. Bunun araçlarını teknolojisini de yaratıyor. Kürtçe’de “Destar – Dıstar” kilimesi “el değirmeni” anlamına geliyor. Değirmen, kaç bin yıllık bir teknoloji olarak hala geçerliliğini korumaktadır. Tarım Örgütü isteyen bir iştir. Örgütlük bilinç ve toplumsallık gerektiriyor.
Tarıma, toprağa, üretime, ekmeğe dayalı araç – gereçlerin kutsallığı, inanç – kültür-bilinç ile ilgili güçlü veriler sunmaktadır. Kürtçe’de tarım ve ekmek ike ilgili bütün teknolojiler, aletler kutsaldır. En büyük dualar yada beddualar ekmek ike ilgilidir. “Be av û be nan bîmînî, ekmeksiz ve suzuz kalasın.” Ayrıca “nane muhtaç olmak kötü bir sonuçtur. Yeminler çoğu zaman ekmek üzerine yapılır. Ekmek,” sere Çar kıtawan, dört kitabın başı”olarak tanımlanır. Başka bir ifede ile kutsalların kutsalıdır.
Mübarek kelimesi ve kutsal kelimesi aynı kökenden gelmektedir ve yemek ve bereket ve toprakla ilişkisi vardır. Ayrıca Reya Heq Kürt Alevi inancında toprak mülk degil, Hakkın görünür olduğu mekanın ismidir, Ana mezin (büyük anadır) Aslında kutsanan insanın kendi toplumsallığıdır, kendisidir. “İnsanın düşünsel, toplumsal, ve bedensel emeğinin yaratıcı gücünün kutsanması ve tanrısallaştırılmasıdır”
Insan en yakın akraba türlerinden kopmaya başlayıp insanlaşma yolunda ilk adımını attığında, geçirdiği biyolojik evrim (Homo Erectus) dik duran, ellerini kullanmak suretiyle ilk kültürel kırıntıları da var etti. “Ele nazar eyle” söylemi, ilk kültürel kırıntıların “el” ile yapılmasına bir göndermedir. El ike dilin karşılıklı diyaletigi düşünmeye çok güçlü bir ivme kazandırmıştır. Bastırılmış ulusal kimlikler genelde kendini tanımlarken, etnisite ve dilden yararlanırlar. Egemenler ilk tarihi ve dili yok ederler. Bütün savaşlarda önce tarih ve dil yok edilmiştir.
Toplumsallık olmadan kültür olur mu? Yada toplumsal kültür neyi ifade eder. Toplumsal örgütleme olmadan tarım olabilir miydi? Yerleşik hayata geçildiğinde düşünsel soyutlama güçlenir. Bunun sonucunda simgesel dil de gelişir. Dilde kullanılan kelimeler, bu kelimelerin Fonetik ve Etimolojik kökeni o toplumun hangi zihniyet yapılanmasından olduğunu gösterir. Ayrıca hangi kültürel ortamdan geldiğini de gösterir. Bu realitenin sonucu olarak her kavramın zaman ve mekan içerisinde bir karşılığı vardır. Dil Bir toplumun kazandığı zihniyet, ahlak estetik, duygu ve düşüncelerin toplumsal birikimidir. Bu bakımdan dil kimliktir, kutsaldır. Dersimlilerin “zimane me Zimane Xizir’e” söylemi dil ile Kutsallık arasındaki ilişkiye örnektir.
İlk kültürel kırıntılar elin ürünüydü. insana özgü ikinci organ dil(konuşma) yeteneğidir. Insan beynindeki gelişmeler dil öğrenmeye elverişli hale gelince, kültürel birikim ve aktarım imkanı doğdu. Bu hakikati Gordon Childe dil ve akıl gelişimini paralel ele alarak şöyle demektedir: “Dil geleneği akla uygun kılar”. Nesli tükenmemiş, yaşayan insan türü olan Homo Sapiens toprağı eken insandır. Sosyalleşme, simgesel dil ve tarım arasındaki kurduğu ilişki gelişerek bu güne kadar gelmiştir. Simgesel dil ve sosyalleşme arasındaki olumlu ilişki, toplumsallık, sistematik düşünce, zeka, kurgu, tasarım, mimari, deneyim, tecrübe gibi zihniyet yapılanmalarına yol açmıştır.
Neolitik dönemde yaşananlar insanlık tarihinde zihniyet devrimi yaratmış gelişmelerdir. Sadece zihniyet alanında degil, insanlığa ait, kadın özgürlüğüne ait, demokrasiye ait, komünaliteye ait, Ana kadının kemaletine ait ilkleri yaratmasının dışında; yeni keşif ve icatların yapıldığı serçeşmedir. Neolitik kültür kültürün kök hücresi ise, Kürt Kültürü de insanlığın kök kültürdür demek, tarihi bir realitedir. Bu Kültüre Aryenik kültür de diyebiliriz.
Aryenik damar çok güçlü bir kültürel direniş damarıdır. Bu direniş devriye yoluyla günümüze kadar gelmiştir. Günümüzde Ortadoğu ve Mezopotamya’da yaşananlar, sürekli savaş hali Kültürün kök hüçresi ile yabancı yönetim arasındaki doku sorunudur. Başka bir ifede ile direniş özü itibariyle kültüreldir. Hakikat ve özgürlük arayışı kültürel bir dieeniştir. Hakikate aşk düzeyinde bağlı olanların mücadelesi özgür yaşam Kültürü için mücadeledir
Zülme karşı, zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak ikrarlaşma direnme demektir. Direnme özü itibariyle yaşamın bir başka ismidir. Kültürel direniş yaşamın direnişidir.
DAD( Demokratik Alevi Dernekleri)
Eş Genel Başkanı: Zeynel KETE
