ALEVİLİKTE RIZA ANLAYIŞI VE UYGULAMA

Yaşayan canlı doğanın aklını ve ilmini kullanan biz insanların dayatma,doğmatik veya hurafe kuralları ile birliktelik ve baskıcı inançlar yerine kendinden olan akla mantığa bilime dayalı herkesin ortak menfaati olan bir yaşam kurallarını birlikte inceleyelim mi,
Naçizane benim irdelemem sorğulamam,geçmiş ile gelecegin mukayesesi ve kabul görebilirlik esaslarına göre..

Alevilik yolunda Rızalık anlayışını kategorilerine göre özet olarak izah etmemiz gerekirse aşagıdaki şekilde açıklauabiliriz, tabiki bu durum hakikat anlayışı içinde olan en’el hak felsefesi çerçevesinde ele alınmak zorunda yoksa Şia,caferi veya Türk-İslam, Kürt-islam mantığı olmadan sadece İNSAN olarak bakıp anlatalım istedim, bu durumda okuyucunun kendinden duygu ve felsefi anlayış yaşadığı coğrafyadaki kültürel farklılıklarda konu daha geniş yorumlana bilir taktir ve yorumlama okuyucuya aittir. Aşk ile

1.) RIZA, ÖZGÜRLÜĞÜN DİLİDİR.
Zorla, baskıyla, korkuyla yapılan hiçbir eylem meşru değildir.
Gerçek etik, ancak bireylerin bilinçli ve özgür rızasıyla mümkündür.

2. ) İNANÇ, RIZAYA DAYALI OLDUĞUNDA KUTSALDIR.
   Zorla kabul ettirilen din, ahlak ya da ideoloji; ruhu körleştirir.
   Hakikat arayışı, ancak bireyin özgür seçiminde doğar.
3. ) BASKI DEĞİL, DİYALOG!
   İnsanlar düşünceleri nedeniyle değil, eylemleri nedeniyle yargılanabilir.
   Fikirler özgürce ifade edilebilmeli; düşünceye karşı düşünce, baskıya karşı hukuk konuşmalıdır.
4. )TOPLUMSAL AHLAK, ZORLAMA DEĞİL RIZAYLA KURULUR.
   Ahlak; geleneklerin değil, bilinçli bireylerin ortak uzlaşısıdır.
   Ahlak, korku değil, gönüllü katılım üzerine yükselirse kalıcı olur.
5. )HER BİREYİN BEDENİ VE RUHU, KENDİNE AİTTİR.
   Hiçbir otorite, kişi ya da yapı; bir başkasının yaşamı üzerinde mutlak hak iddia edemez.
   Gerçek adalet, bireyin kendi varoluşuna dair kararları özgürce verebilmesiyle başlar.
   6.) RIZA, YALNIZCA EVET DEMEK DEĞİLDİR.
   Rıza; bilgiyle, farkındalıkla, korkusuzca ve baskısızca verilen onaydır.
   Sessizlik, mecburiyet ya da alışkanlık rıza değildir.
6. )DÜZEN, BİREYİN RIZASIYLA MEŞRUDUR.
   Toplumsal kurallar; bireylerin ortak iyiliği için ve onların onayıyla var olmalıdır.
   Rızaya dayanmayan her düzen; despotizmin maskelenmiş halidir.
   8.) REDDETME HAKKI, YAŞAMA SAYGIDIR.
   Bir bireyin ‘hayır’ deme hakkı, insan olmanın temelidir.
   Rızanın varlığı, reddetme özgürlüğünün tanınmasıyla mümkündür.
7. )SEVGİ, RIZA ÜZERİNE KURULDUĞUNDA YAŞAR.
   Zorla sevgi olmaz. Sevgi, karşılıklılıkla güzelleşir.
   Aşk, sadakat, birliktelik; ancak rıza ile anlam kazanır.
8. )RIZA, BİR YOLCULUKTUR: KORKUDAN BİLİNCE.
   Rıza yaşamı, özgür bireylerin, eşit temelde ve saygı içinde yaşadığı bir dünyayı hayal eder.
   Bu dünya; ceza ile değil, diyalogla; dayatma ile değil, anlaşmayla şekillenir.
   Yani.: Bireyin Özgürlük Temelli Toplumsal Ahlak ve inanma biat ile değil bilim ve irade ile yapılandır.
   **YAŞASIN BİLİNÇLİ RIZA!
   YAŞASIN ÖZGÜRLÜK VE ORTAK İRADE!
   BASKIYA DEĞİL, RIZAYA DAYALI BİR YAŞAM *

BİREYDEN TOPLUMA RIZALIK ve MANEVİLİK

Rızasız iş haram, gönülsüz yol yalandır.”

1. ) Rızalık bir gönül kapısıdır.
   Zorla açılmaz, kırılarak girilmez.
   Alevi yolu; gönülden gelen, nefsen pişmiş, bilince dönüşmüş bir rıza ile yürünür.
   Her sözde, her adımda, her ilişkide rıza esas alınır.
   Rızasız kazanılan ekmek haramdır. Rızasız edilen laf, kalp kırar; yol yarım kalır.
2. )Rızalık insanlık halidir.
   İnançtan önce ahlaktır.
   İbadetten önce vicdandır.
   Din, inanç ya da ritüel fark etmeksizin; bir can, bir başka candan rıza almadan onu
   yargılayamaz, ötekileştiremez.
   Hakk’a yürüyen yol, önce kul hakkından geçer.
3. )Rızalık, yol kardeşliğidir.
   Birlikte yürümek, birlikte taşımak, birlikte ağlamaktır.
   Müsahiplik, sadece ritüel değil; rızaya dayalı, karşılıklı güvene yaslanmış bir can
   birlikteliğidir.
   Rızasız müsahiplik, sırttaki yük değil, ruhtaki boğulmadır.
   Her ilişki, her dostluk, her cemiyet bu öz ile yoğrulmalıdır.
4. )Rızalık adaletin ta kendisidir.
   Adalet; mahkeme salonlarında değil, gönül terazisinde başlar.
   Bugün Alevilik adı altında Camii ye dönüştürülen veya siyasetin çıkarcı yönüne alet edilerek tekçi,benci onlarca yıl başkan,genelbaşkan rızalıksız,Dedelik,Babalık uygulamaları, günümüzde Alevi rıza anlayışınıda uygulama anlayışı ile sorgulama geregi oluşturmaktadır.

Bu bakımdan :
*)Zorbalıkla alınan her karar, baskıyla kurulan her düzen yıkılmaya mahkumdur.
*) Rızalıkla kurulan her düzen; uzun ömürlü, kalıcı ve onurludur.
Rızasız yönetim, zulümdür. Rızasız kanun, buyurganlıktır.

5. )Rızalık bir toplum idealidir.
   Alevi toplumu, rıza toplumu olmakla övünür:

• Herkesin söz hakkı vardır.
• Her can eşittir.
• Kimse zora koşulmaz.
• Kimsenin hakkı kimseye geçmez.
• Her işte helalleşme, her adımda istişare esastır.
  Toplum, hakka ve hukuka rızalıkla bağlandığında huzur bulur.

5. )Rızalık, yaşamın özüdür.
   Doğaya, hayvana, emeğe, cinsiyete, inanca ve farklılığa duyulan saygının adıdır.
   Doğa da bir candır. Rızasını almadan onu kesmek, yok etmek, talan etmek haksızlıktır.
   Kadının rızası yoksa, aşk değildir. Emekçinin rızası yoksa, üretim köleliktir.
   Yaşam, rızalık üzerine kurulduğunda anlamlı ve onurludur.
6. )Rızalık olmadan ne yol olur, ne yolcu.
   Yol birliği; gönül birliğidir.
   İkrar vermek, rıza ile bağlanmaktır.
   Kimseyi zorla yola sokamazsın, kimseyi gönülsüz hakka eriştiremezsin.
   “Gönül razı değilse, yol da razı olmaz.”
   Unutma: Yola düşmeden önce, kalbine danış. İçindeki Hak ne diyor.

SON SÖZ:
Bizim yolumuz, baskı değil rıza, korku değil aşk, emir değil istişare yoludur.
Rızalık, çağlar üstü bir adalet anlayışıdır.
Bugünün dünyasında da baskıcı sistemlere karşı özgür, eşitlikçi, vicdanlı bir yaşam
modeli olarak yeniden inşa edilmelidir.
Çünkü rızalık varsa, hak vardır.
Hak varsa, yol vardır.
Yol varsa, canlar birdir.

Not.:
Bir dayatma değil öngörü ve insansı değil İNSANCA yaşamak için, aykırı veya katkı sağlayacak fikirlere eyvallah.

Kemal Atalar Urfa/Kısas

admin