BiLiŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ


(Son bölüm)
Bilişsel Çarpıtmalar


Terapide, bilişsel çarpıtmaların tespiti de oldukça önemlidir. Hasta genellikle düşüncesinin gerçek olduğuna inanır ya da gerçekliğine inanmamasına rağmen zihninden atamaz. Sevgilisi tarafından terkedilen birinin beni kimse sevmeyecek sonucuna varması, aldatılan birinin artık kimseye güvenilmemesi gerektiğini söylemesi, ya da terapilerde çiftlerde çok sık görülen ‘aslında ben senin ne düşündüğünü çok iyi biliyorum benim düşündüğümü sandığın şey aslında benim düşündüğüm şey değil’ demesi bilişsel çarpıtmaya örnektir. Bilişsel davranışçı terapinin temel hedefi, hastanın depresif belirtilerine yol açan bilişsel çarpıtmalarını tespit edip, hastanın bunları kendisinin bulmasını sağlayarak bu çarpıtmaları gerçeğe daha uygun olan inançlarıyla değiştirmektir (Erden ve Hatun, 2015). Bilişsel çarpıtmalar şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Aşırı Genelleme: Az sayıdaki örneği esas alarak bunu tüm örneklerin içine yerleştirmek. Örneğin, sevgilisi tarafından aldatılan bir genç kızın, “Tüm erkekler aldatır” demesi.
  • Etiketleme: Bazı negatif niteliklerin kendimize veya başka insanlara yüklenmesi. “Örneğin, annenin kızının dersine çalışmadığını söylemek yerine kızının akılsız olduğunu söylemesi. Ya da kapıyı hızlıca kapatan biri gören birinin onun için çok terbiyesiz biri olduğunu söylemesi.
  • Kişiselleştirme: Kişinin olumsuz olayları hep kendine yorması, başkalarının yaptığı olumsuz durumlar görmemesi. Örnek; “Bu grup projesi benim beceriksizliğimden bitirildi.”
  • Akıl Okuma: İnsanların bizim hakkımızda ne düşündükleri ile ilgili kesin yargılara varmamız gibi. Örnek: “Benim kesin bir işe yaramayan zavallı biri olarak görüyordur.”
  • İki Uçtan Birinde Düşünme (İkili Düşünme): Olaylara ya da kişilere ya hep ya hiç bakış açısıyla bakmak. “Eğer harika değilsem başarısızım” veya “Bana kızdıysa beni sevmiyor demektir” gibi.
  • Duygusal Muhakeme: Kişinin hissettiği duygunun yaşamına hakim olması ve gerçekle özdeşleştirmesi Örneğin , “İçim çok sıkılıyor, demek ki evliliğimde bir problem var.”
  • Haksız Mukayese: Kişinin, sadece belli bir konuda kendisinden daha başarılı olan kişilerle kendisini karşılaştırması, kendisinden başarısız olanlarla mukayese yapmayıp olayları gerçekçi olmayan bir bakış açısıyla değerlendirmesi. “O benden çok daha akıllı biri” veya “Diğerleri sınavda benden daha iyi yaptı. “Ben aptalın tekiyim”.
  • Suçlama: Kişinin yaşadığı olaylarda ve sıkıntısında hep sorumlu birilerinin olduğuna inanması ve kendisini değiştimek için hiçbir çabasının olmaması.
    Örnek; “ Şimdi bu acıları çekmemin tek sorumlusu eski erkek arkadaşım” veya
    “ Ailem olmasaydı şu anda ben bambaşka biri olabilirdim”.
  • Yargı Odaklanması: Kişinin başkalarını veya olayları basitçe tarif etmek, anlamak veya kabullenmek yerine kendisine iyi-kötü veya üstün-aşağı değerlendirmeleri açısından bakmasıdır. Bu gibi insanlar sürekli olarak kendisini ve başkalarını yetersiz bularak suni standartlara göre değerlendirir.
    “Sınavlarda beklediğim gibi bir başarı sağlayamadım”.
  • Falcılık: Gelecekle ilgili negatif tahminlerde bulunmak. Ekonomi daha da kötü
    olacak veya yakında deprem olacak gibi. Örnek: “Kesin bu dersten kalacağım”,
    “Bu işin sonunda kesin kötü bir felaket olacak”.
  • Ya Şöyle Olursa: Kişinin devamlı “ya bu olursa?” tarzında düşünmesi ve bu
    sorulara verilen yanıtları hiç dikkate almaması. Örnek, “Bunları yapıyorum
    ama ya beni terk ederse?”
  • Felaketçilik: Olmuş veya olacak olan şeylerin dayanılamayacak kadar korkunç
    ve çekilmez olduğuna inanmak. “İşi güzel yapamadım patron beni kovacak”
    gibi.
  • Kurtulma Yetersizliği: Kişinin negatif inançlarıyla ters düşecek tüm delilleri
    reddetmesi. Örneğin, kişinin “Ben değer verilmeyen biriyim” inancına sahip olup, insanların ona değer verdiğine dair her türlü kanıtı saçma bularak reddetmesi gibi. Kişi fikrinin reddedilemez olduğunu düşünür ve “Asıl problem bu değil, daha büyük sorunlar, farklı etkenler de var” diye düşünür.
  • Olması Gerekenler: Olayların ya da durumların ne olduğunu anlamak ve yorumlamak yerine bunları nasıl olması gerektiği şeklinde değerlendirmek. Örnek: “Bu işte en iyisi olmam gerek. Eğer olamazsam, bu başarısız olduğum anlamına gelir”.
  • Olumlu Durumları Dikkate Almama: Yapılan olumlu davranışları önemsemeyerek hiçe saymak. “Bu gibi yardımlar zaten arkadaşlıkta yapılması normal olan durumlar. Dolayısıyla çevremdekilerin bana yapmış olduğu iyilikler, ekstra bir durum değil” gibi.
  • Olumsuz Filtre: Kişinin tüm olaylarda negatif olanlarını seçerek, genellikle onları dikkate alması ve nadiren pozitif olan durumlara yönelmesi. “Beni sevmeyen insanlardan çok etkileniyorum ve bu beni çok üzülüyor.”
  • Pişmanlık Yöneltme: Kişinin bugüne değil geçmişe eğiliminin fazla olması. Bugün ve gelecekte yapabileceklerini düşünmesinden çok geçmişte neyi başaramadığına odaklanması. Örnek, “Geçmişte sınavlara daha çok asılsaydım, şu an daha iyi bir bölümde okuyabilirdim” gibi (Öngider, 2013; Türkçapar vd., 2018; Akkoyunlu ve Türkçapar, 2013).

ABC Ödevi:

Bu modelden yola çıkarak, Bilişsel-Davranışçı terapilerde, terapist, hastaya ABC ödevi olarak adlandırılan bir ödev verir. A noktası olayı, B bu olayla ilgili gelen düşünceleri, C ise bunların hastaya hissettirdiği duyguyu ifade etmektedir. Kısaca hastadan bir sonraki seans için onu etkileyen olayları ve ona ne hissettirdiğini ve neyi düşündürdüğünü anlatan bir ödev yapması istenir. Herhangi bir örnekle de hastaya bu model detaylı açıklanır. Örneğin, birinin sizi aldatmış olmasını A ya alalım. Hissettiğiniz duygu öfke olsun. Onu da C ye alıyoruz. Bunu hak etmemiş olmanızı da B ye yazalım gibi (Uzar, 2024).
ABC Ödevine Örnekler: Olay (Durum): Eşimin iflas etmesi B: Duygu: Öfke

  • C: Gelen Düşünceleri: Eşim keşke ortağını iyi araştırıp işe girseydi.
  • A: Olay (Durum): Babamın annemi dövmesi B: Duygu: Çaresizlik, yetersizlik
  • C: Gelen Düşünceler: Hiçbir şey yapamadım. Beceriksizim.
  • A: Olay (Durum): Annemlerin beni erkek arkadaşım olduğundan dolayı
    eleştirmesi
  • B: Duygu: Korku
  • C: Gelen Düşünceler: Beni artık sevmeyecekler
  • A: Olay (Durum): İşyerinde patronun bana bağırması B: Duygu: Yetersiz
  • C: Gelen Düşünceler: Ben işini layıkıyla yapamayan biriyim.
    Bu örneklerde, hastaya bu düşüncelerin kendisine ne kadar gerçekçi geldiğinin sorulması da terapinin gidişatını belirlemede terapiste yardımcı olur. ABC ödevini vermedeki amaç, hastanın olumsuz ve çarpıtılmış düşüncelerini açığa çıkarmaktır (Akdağ, 2024).

SONUÇ

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), psikoterapi alanında önde gelen bir yaklaşım olup, davranışçılığın etkisiyle psikolojiye giriş yapmıştır. Skinner’in edimsel koşullanma ve pekiştirme üzerine çalışmalarıyla başlayan süreç, Aaron Beck ve Albert Ellis gibi psikoterapistlerin bilişsel terapiyi temellendirmesiyle devam etmiştir. BDT, bireyin rahatsızlıklarını, işlevselliğini ve psikolojik dayanıklılığını hedefleyen bir müdahale olarak geliştirilmiştir. Başlangıçta depresyonu hedefleyen bu yaklaşım, zamanla birçok ruh sağlığı sorununun tedavisine ve dayanıklılığın arttırılmasına odaklanmıştır.
BDT’nin temel yapıları arasında otomatik düşünceler, ara inançlar ve temel inançlar bulunmaktadır. Otomatik düşünceler kişinin istemsiz olarak zihnine gelen düşüncelerdir, ara inançlar ise davranışları düzenleyen soyut kuralları içerir. Temel inançlar ise bireyin kendisi ve çevresi hakkındaki derin varsayımları içerir. BDT’de, bilişsel çarpıtmalar işlevsel olmayan inançlar olarak kabul edilir ve terapi oturumlarında farklı müdahale teknikleri kullanılır.
BDT oturumlarının son aşamalarında, psikolojik iyi oluşu ve dayanıklılığı artırmak için çeşitli önerilerde bulunulur. Bu öneriler arasında felaket düşüncesini değiştirmek, gelecekle ilgili iyimserliği yerleştirmek ve özbakım becerileri kazandırmak gibi teknikler yer alır. BDT, bireylerin düşünce süreçlerini ve davranışlarını anlamalarına ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olan etkili bir terapi türüdür.

Halil Kansu

YARARLANILAN KAYNAKLAR (1.2 ve son bölüm İçin)

Akdağ, A. (2024). Obsesif Kompulsif Bozuklukta; Klasik Bilişsel Davranışçı Terapi ve Yeni Nesil Kabul ve Kararlılık Terapisi, Karşılaştırmalı Müdahale Yaklaşımları. Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi, 7(
Akkoyunlu, S., & Türkçapar, H. (2013). Bir teknik: alternatif düşünce oluşturulması. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi, 2, 53-59.
Alçalar, N., & Bahadır, G. (2007). Bilişsel hatalar ölçeği (BHÖ) geçerlik ve güvenirlik çalışması. Türk Psikoloji Yazıları, 10(19), 77-89.
Beck, J. (2014). Bilişsel Terapi Temel İlkeler ve Ötesi. (N. H. Şahin, Çev.). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.
Erden, S., & Hatun, O. (2015). İnternet bağımlılığı ile başa çıkmada bilişsel davranışçı yaklaşımın kullanılması: Bir olgu sunumu.
Erol, B. (2019). Bilişsel-davranışçı yaklaşıma dayalı psiko-eğitim programının ergenlerin problemli internet kullanım düzeylerine etkisi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Gökmen, A., & Batmaz, S. (2024). İnternet Bağımlılığı, Yaşam Doyumu Ve Bilişsel Davranışçı Terapi Arasındaki İlişki Üzerine Bir İnceleme. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 34(1)
Hackney, H., & Cormier, S. (2008). Psikolojik Danışma İlke ve Teknikleri: Psikolojik Yardım Süreci El Kitabı. (T. Ergene & S. Aydemir Sevim, Çev.). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orjinal eser 2005 yılında basılmıştır)
Öngider, N. (2013). Bilişsel Davranışçı Terapinin Boşanma Sonrasında Kadınların Depresyon, Anksiyete ve Yalnızlık Semptomlarında Etkinliği: Bir Pilot Çalışma. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi, 2, 147-155.
Pehlivan, H. (2016). Kadınların benlik saygısını ve yaşam doyumunu artırma: Bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı bir grup müdahalesi. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 24(2)
Türkçapar, H., & Sargın, A. E. (2012). Bir teknik: sokratik sorgulama-yönlendirilmiş
keşif. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi, 1, 14-20. Türkçapar, H., Akdemir, A., & Sungur, M.Z. (2018). Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel
Terapiler. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 2(2), 24-37.
Türkçapar, M. H. (2021). Bilişsel Davranışçı Terapi: Temel İlkeler ve Uygulama (7.
Baskı). Epsilon Yayıncılık.
Uzar, F. S. (2024). Yaşlılıkta Depresyon Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Yaklaşım:
Olgu Sunumu. Aydın Sağlık Dergisi, 10

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Yazıda Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün