Aile’nin Tarihsel Gelişimi

Aile, evlilik ya da kan bağı ile bir araya gelmiş en küçük insan topluluğudur(Durkeim,E). Diğer bir değişle aynı hanede yaşayan bireylerin; cinsel, kültürel, ekonomik, psikolojik ve sosyolojik ihtiyaçlararının karşılandığı toplumsal bir katmandır.
Ailenin tarihsel gelişimine baktığımızda, ilkel komünal dönemlerde topluluk halinde iç içe yaşadıkları anaerkil bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Anaerkil yapıya sahip ailede ailenin idaresi ve yönetimi kadına aittir. Kadın bu dönemde birden fazla erkek ile evlilik yapmaktaydı. Kadın yaprak ve benzeri seyler toplarken, erkek ise avcılık yapmaktadır. Bu dönemde aile içinde henüz bir çok ahlak ve cinsel kural gelişmemiştir. Erkek tarafından yapılan avın çoğalması, paylaşılması konusundaki sorunlardan dolayı, aile içinde ortaya çıkan bir takım rekabetler sonucu anaerkil aile döneminden, ataerkil aile dönemine geçiş yapılmıştır. Anaerkil dönemde cinsel kural olmadığı için çocukların babaları belirlenemediğinden dolayı çocuklara miras devri yapılmamaktaydı. Ataerkil aile yapısında yönetim erkeğe geçmiş ve bir çok cinsel kuralda değişime uğrayarak, kadınlardaki çok eşlilik(poliandri) sistemi bu kez erkeğe çok eşlilik(poligami) olarak geçmiştir. Günümüzde Ataerkil yaşam biçiminin halen egemen olduğu, bu anlayışın hiç bir yapısal değişime uğramayarak; Afrika, ön Asya ve Ortadoğu toplumları içinde varlığını sürdürmekte olduğu görülmektedir.

Tarım toplumunda aile’nin yapısı;

Tarımın toplum hayatına girmesiyle birlikte, ailedeki iş bölümü değişime uğramıştır.
Erkeğin tarlada tarımsal ürünlerin ekimini öğrenmesi sonucu hem aile içinde, hemde üretim üzerinde baskın rolü devreye girmiştir. Aile bireyleri arasındaki görev dağılımında kadınlar asıl olarak çocukların bakımını üstlenmiştir. Erkek ise tarla ve bahçe işlerini sürdürmüştür. Göçebe yaşam biçiminden yerleşik hayata geçilen bu süreçte, tarım ekonomisinin gelişimine bağlı olarak,evlilik yapan kızlar eşlerinin yanında kalarak erkek soyu ile yaşamaya başlamışlardır. Tarım toplumunda, Kadının mülk edinmesi ve mirasa sahip olması yasaklanmıştır. Tarımsal failiyetler için insan gücüne duyulan ihtiyaçtan dolayı, kalabalık ailelerin sayısı giderek artmıştır. Bu dönemin aile yapısına baktığımızda, Ataerkil ,geniş aile ve poligami(erkeğin birden fazla kadın ile evlenmesi) özellikleri taşıdığını görmekteyiz.

Sanayi toplumunda aile;

18 .ve 19. yüzyılda Avrupa’da gelişen endüstri devrimi, aile yapısında önemli farklılıklara neden olmuştur. Endüstri devrimi sonrası toprak üzerindeki yerel üretim tarzı, yerini işletmelere devretmiştir. Bir çok aile zorla toprağından uzaklaştırılmış, bu topraklara büyük işletmeler kurulmuştur. Toprakları ellerinde alınan yerliler açlık sınıra geldikleri için, günün 18 saatini çalışmak zorunda kalmışlardır. İlk başta aileler çocuklarını yanlarında fabrikalara getirmişlerdir. Ancak üretimde verimin azalması sonucu,yeni emekleye başlayan çocuklardan beş altı yaş aralığında olan çocukların ayaklarına fabrika içlerinde hareket etmemeleri için ağır demir bilyeler bağlanarak, anneleri ile 18 saat aynı ortamda mağdur edilmişlerdir. İnsan gücüne dayanan Seri üretimden dolayı aileler çocukları ile birlikte yoğun travmatik süreçler yaşamıştır. Büyük araziler üzerinde kurulan bu devasa işletmeler çevresinde, kentler meyadana gelmiştir. Yine şehirlerde kurulan fabrikalarda çalışmak isteyen insan toplulukları, kırsaldan kente büyük bir göç dalgasına neden olmuştur. Gelişen nüfus aynı zamanda üretim mekanlarına yakın mesafede olmasından dolayı, hedef tüketici olma rolünü sergilemiştir. Fabrikalarda emek gücüne duyulan ihtiyaçtan kaynaklı, kadınlarında çalışmaya başlamasıyla, aile’nin yapısı geniş aileden,çekirdek aileye doğru evrilmiştir. Bu süreçte yeni aileler çoğalmış,ancak aile içindeki bireylerin sayısı azalmıştır.

Sanayi Sonrası dönemde Aile’nin Yapısı;

Sağ merkeziyetçi görüşe sahip olan ‘Daniel Belle’ göre; sanayi sonrası dönemi İnsanın yeni sanayi biçimi ile karşılıklı olan ilişkisi olarak tanımlamaktadır. Sosyal demokrat olan Touraine bu görüşe karşı çıkarak, sanayi sonrası toplumu mavi yakalı olmaktan çıkararak sanayi sonrası insan tipini beyaz yakalı, kültürlü, eğlenceye sahip, boş zamanı olan ve bilimsel bir süreçten geçen toplum olarak dile getirmektedir. 1970’lerden sonra yaşanan küresel değişimler, sanayideki kol gücüne dayanan üretimden, hizmet sektörüne geçen ekonomik bir yapı ortaya çıkardı. Kadınların farklı iş sektörlerine yönelmesiyle , aile içinde yapısal değişimler yaşanmasına neden oldu. Aile içinde erkek ile aynı ücreti almaya hak kazanan kadının iş yaşamına katılması ve daha önceki salt çocuk doğurma işlevi bu kez sınırlı hale gelmiştir. Bir yada iki çocuklu bir anne rolüne geçen kadın yeni bir aile yapısı çekirdek(bir yada birkaç çocuk ve anne baban oluşan aile tipi)ortaya çıkarmıştır. Kadınların erkekler kadar ücret almaları çalıştıkları işyerlerinde onlara karşı taciz, Mobbing ve cam tavan gibi şiddet türleri ile karşılaşmalarına sebep olmuştur. Öğrenilmiş çaresizlik ile şekillendirilen kadın dünyası onları bir çok haktan muaf tutmuştur. Ancak kadınların hak arayışları ile eşit ücret ve eşit koşulların otaya çıkmasıyla birlikte evlilikte alternatif yaşam biçimlerini meydana getirmiştir. Aile içi kurallarda algılama, problem çözme gibi disiplerinde geliştiği bu döneme asıl damgasına vuran neden ise, sanayi sonrası dünyada meydana gelen krizler ve onlarlara karşı mücadele biçimleridir. Kadınların ekonomik olarak dile getirdikleri talepler, çocuk doğumları üzerinde söz hakkına sahip olmaları ve kendi öz kimlikleri ile ilgili hareketlilikleri onları politik bir güce dönüştürmüştür. Bugün aile içindeki kadın erkek eşitliğinin kökeninde, erkeklerden çok kadınların büyük çabalarının olduğu ortaya çıkmaktadır. Sanayi sonrası aile tipine bakıldığında; bir çok aile yapısında önemli değişimlerin olduğu görülmektedir. Ebeveynlerin tek çocuklu olmayı tercih ettikleri, evlat edindikleri ve apart tipi evlerde yaşadıkları ortaya çıkmaktadır.

Halil Kansu

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün