EN BÜYÜK TEHLİKE KÜLTÜREL YOZLAŞMADIR
Birileri sanıyor ki beni kandırıyor, yada oyalıyor. O arkadaşım ne beni kandırıyor ne de oyalıyor. Sadece o öyle düşünerek kendini oyalıyor.
İnsanlar arası ilişkiler samimi değerlerden koparılmış küçük hesaplar üzerinde yürütülüyor. Sistem İnsana oportünist bir kişilik kazandırmış, kazandırmaya devam ediyor. Bu bağlam içinde arkadaşımı anlamaya çalışıyorum. Bu noktada ki sıkıntım aydın diye düşündüğüm birinin bu “inceliğin” içinde olmasıdır.
Karşılıklı açık olmama, samimi davranmamak toplumsal bir kültür haline geldiği günümüz dünyasında, insan ilişkilerinde büyük dejenerasyon yaşanıyor. İnsanlar arası ilişkilerin deforme edildiği, günlük sosyal ilişkilerin küçük hesaplar üzerinde döndüğü ve yürüdüğü bir toplum yozlaşmaya, kirlenmeye açıktır. Kapitalizm individüalizm kültürünü insan ilişkilerinde etkili hale getirmeye çalışırken, kötü bir rekabet duygusunu derinden işleyerek, insan dünyasında psikasteni türünde bir septizm yaratıyor. İnsanlar arasında ki değerler, manevi duygular üzerinde yürümüyor. Maddi değerlerin öne çıktığı, bireylerin ilişkilerinde maddi çıkarlara öncelik verdiği bir tarihsel süreç yaşanıyor. Bu durum günü kurtarma kültürüne dönüşüyor. Yaşamın maddi zorlukları arttıkça, insanlar arasındaki dayanışma küçük hesaplar üzerinde yozlaşarak, sistemin yaratmaya çalıştığı yalnızlaşma olgusu insan dünyasında bir gerçeğe dönüşüyor…
Kapitalizm bir sistem olarak bugünün dünyasında yaşanan bütün kötülüklere analık ediyor. Özel mülkiyet üzerinde doğan eşitsizlik, insanların ürettiği zenginliklerin paylaşılmasın da tarihsel bir haksızlığa dönüşerek, derin sorunlar yaratarak büyümeye devam ediyor. Adaletsizliğin sistem tarafından korunduğu, yoksulluğun bir “kader” gibi insanlara dayatıldığı bir dünyada, herkesin hakkı olan insanca yaşamak gerçeği, bir avuç zengin tarafında engelleniyor.
İnsanları yoksulluğa ve açlığa mahkum eden kapitalist sistem, insanı kendi kültürü içine tutmak adına, başvurmadığı demagoji ve manipülasyon yok. Sömürüde ve zenginleşmede sınır tanımayan, duymak bilmeyen kapitalist burjuvalar, demokrasi, fırsat eşitliği, özgürlük, adalet gibi kavramlarla dünya nüfusünün ezici çoğunluğunu etkiliyor. İnsan bilincinin kendi ideolojik çizgisinde tutmak, sessiz bir koyun sürüsü yaratmak için sınırsız para harcayan kapitalistler, kendi geleceklerini korumak için toplumları sosyolojik değerleri üzerinde bölüyorlar, birbiriyle savaştırıyorlar.
Kapitalistlerin anlamadığı, yada anlamak istemediği şey, bu sömürücü ve adaletsiz sistemin ebediye devam edemeyeceği dir. İnsanlar arasında ekonomik ve sosyal yaşam çelişkisi öylesine derin ki, günün birinde bu farklılığın neden olduğu gerçeği mutlaka anlaşılacaktır. İşte o zaman şu gezegende gördüğümüz ne varsa sömürü adına, ne varsa adaletsizlik adına ters-yüz olacaktır. Kapitalist sistem mutlaka yıkılacak bir gün insanan kapitalist sistemin yarattığı bütün acılardan kurtulacaktır. Yeni bir dünyanın yaratılmasına çeyrek bir zaman kaldı. Cennette yaşayanların sonu yaklaşıyor yavaş yavaş…
Robert Pekoz
