BANA GÜÇ VEREN ANNELİK DUYGUMDU

Bu yazım geçmişe ait bir durum değerlendirmesi dır.
Ne bir eleştir, nede bir özeleştiridir. Ders almamız gereken geçmiş hayat hikayemizin yaşantısında birçok şeyden söz edeceğim. Sözünü edeceğim problemler, hakikat coğrafyasının sosyolojik değerlerini taşıyor. Kendi pratiğimden yola çıkarak, genel bir olgudan söz edeceğim. Bilindiği gibi annelik duygusu kutsaldır. Anne duygusu, diğer hiçbir duyguya benzemez. Bizim jenerasyonun büyük problemler yaşayarak ilerledi. Bu nedenle bilinçli bir aile inşa edemedi.. Bu bakımda kadınların hikayesinde çok keşkeler var. Aile yaşamı bilinçli kurulmasa, sonuçta sıkıntılı bir yaşamla ömür geçiyor. Bu nedenler aile içinde yaşanan problemler ayrılıklara vesile oluyor. İşin gerçeği biz ne beraberliği, nede ayrılığı öğrenebildik. İki kişi arasındaki özel ilişkiyi bütün toplumu ilgilendiren bir şeye dönüşünce, sonuçları daha dramatik oluyor. Bana yüklenilen “dişi kuşum” yuvayı yapar ideolojisi, erkeği sorumsuz yapmaya neden olduğunu pratiğini yaşayarak gördüm. “Dişi kuşa” yüklenilen sorumluluk ağır olunca, annelik yapmada zorlanıyor.
Yaşadığımız hayat içinde mutluluğu kavramı çok deforme edildi. Kimse olumsuz süreçte sorumluluk almadı, Karşılıklı suçlamalar ayrılığın en ayıp özelliğini oluşturdu. Yaşadığımız acıların sorumluluğunu hesabını karşıya kesme bir kültür olmaya başladı. Ailede yaşanan acılar, çocuklarıda ortak etmemiz başlı başına sorgulanması gereken bir durumdur. Sevgi ve saygıyı beceremediğimiz den, doğal olarak bu çocuklara yansıyor. Ayrılık zorunlu hale geldiğinde intikamcı düşünce öne çıkıyor. Karşı taraf bizi mutsuz etme cezası verme yöntemini seçiyor. Sorunlarının tartışmasına çocukları da şahit ettik. Gençliğimize yazık ettik desek yeridir. Dünyay getirdiğimiz ve değeri biçilmez çocuklarımızla berberliği sağlayamadık. Çocuklar büyüdükçe asıl gerçeği görüyorlar ama o ana kadar bir çok şey değer kaybediyor. Geçmişi düşündüğümüzde keşkelerimiz dilsiz ve yanıtsız kalıyor, Çocukları bir arada tutmak bir tarihe kadar önemlidir. Çocuk anneliği anlamadan, başka bir duygunun içinde anneyi düşünüyor. Anadolu kadını benim gibi anneliğin ne olduğunu tam anlamadan annelik yapıyor. Ben tek başıma yetişmeye çalışırken hayatın bize dayattıkları zorluklara, birde baba sorumluluğu yüklenince omuzuma, daha çok ezilen oldum. Bir baba, neden baba olur. Baba olmuşsa sorumlulukları nelerdir sorusuna doğru bir cevap vermeliyiz.
Ne çok vahim bir durum, güzel olanı bırakıp kin ve öfkeye kapılıp neyi çözeceğiz. İlginç olan sevmeyi beceremediğimiz bilincine varamadık. Biliyorum mükemmel bir yaşam yoktur. Bunun hayali bile yanlıştır ve gerçekçi değildir. Saygıyı ve sevgiyi temel alan bir ilişkide mutluluk vardır. Kötülükle duygusu içinde, güzel yaratılmaz..Ben hem baba, hem anne olunca çocuklarıma zaman ayıramadım. Çocuklara zaman ayırmak, onların yetişmesinde ve eğitiminde son derece önemli rol oynar. Bizim nesilin yanlışları, yeni nesile doğruyu öğretmeye vesile olmalı.
Gelecek yazımda bu konuyu işlemeye devam edeceğiz.
27.11.2024.Mery…
