Güneşi doğuran ülkem

Ey güneşi doğuran ülkem
Sana kavuşmaktır tek ilkem.
Ey doğduğum topraklar
senden koptuğumda küçücük bir çocuktum
Öyledir savruldum ki
Şimdi nerede olduğumu bilmez haldeyim.
Tıpkı bir ceylan yavrusu gibi
Vuruldum ciğerimden param parça
senden çok uzaklara dağa taşa savruldum
ta dünyanın öbür uçlarına
Hasret kaldım ilk baharlarda
O dağların taşlarını yüzünü süsleyen
her renkte açan çiçeklerin kokusuna
börtü böceğini öyle özledim ki.
Toprak anamda ayrılırken
sanki ciğerlerim köklerinde sökülmüştü
hiç bir şey his hissetmiyordum
çünkü hiç tanımadığım bilmediğim
bir yerlere savrulmuştum
Ey doğduğum topraklar
İnan ki seni hiç bir zaman unutmadım
eğer seni unutursam bir gün
sende yediğim ekmek içtiğim su
gözüm dizim dursun şimdi anladın mı
Bak senin doğurduğun o kutsal güneşin
üzerine yemin ediyorum ki
Çok büyük bir çaba gösteriyorum
sana kavuşup
sana olan bağlılığım ortaya koymak içindir
Ey güneşi doğuran yurdum
hiçbir zaman sana olan bağlılığım da
ödün vermeden
ve hiçbir zaman sırtımı değil
hep yüzüm sana döndüm
bunu öyle bilesin
Ey doğduğum topraklar
tekrar bir araya gelmek için
çok büyük bir çaba içerisinde olduğuma
ay ve güneş ,gece
ve gündüz tanığımdır
Hiç kuşku olmasın ki tüm engelleri aşacağız
Dağlar Taşlar kar ile boran olsa da
ciğerimde kanayan yaram olsa da
tıpkı berrak bir su gibi
akıp sana kavuşacağım
seni sadece uzaktan uzağa sevmiyorum
sen bilesin diye söylüyorum
ya ölü bedenimle ya da diri bedenimle
bir gün mutlaka koynuna girip
Sonsuzluğa uyumak istiyorum
Ey güneşi doğuran ülkemin toprakları.
“Yaşamı Yerinde ve Yeniden İnşa Hareketi”
Ahmet Güden
