Facettin hatırlattı, yeniden:

İlk kuşak almancılar köy ağırlıklı kültürleriyle geldiler Almanya’ya…Yeni geldikleri toplumun kodları onlara göre değildi.Farklıydı,dizayni hiç uymuyordu.İlk kuşak almancılar kendi kendine oto kontrol/sansür uygulayan insanlardı. İtaatçi bir kültürden geliyorlardı,itiraz sözü lügatlarında yoktu. Ağzı var, dili var konuşmayanlardı. Varlıkları toplumun varlığına armağandı her daim. ‘El alem ne der’ sözü baskın bir sözdü. Konuşmaları, oturup kalkmaları, nereye gidip gitmeyecekleri hep bu ‘elalemin ne der’ duvarına çarpıyordu.
İtiraz gücü farkına varanların sorunuydu ancak. Okuyup yazabilen, düşünebilen insanlar itiraz etse de , ‘kendini unutmuş’a ,kendini bilmeze,toplumundan ayrı düşmüşe çıkıyordu isimleri.
Eski kuşak almancılardan bir amca, kızım yabancıya varmasın diye, kızına danışmadan Memleketteki akrabalarının oğluna nişanladı. Kız ağladı günlerce, dinletemedi.Sevdiğim var diyemedi. Kendini çaresiz his etti,sustu…Konuşmadı günlerce…
Gün geldi, memleketten akrabalarının oğlu çıkageldi. İşin ciddiyetini anladı kız. Sevdiğine haber saldı. Sevdiği genç bir almandı. Ortadan kayboldular. Kimse nereye gittiklerini bilemedi.
Herkes kızın babasının arkasından attı,tuttu. Evlerine vardılar. Cenaze evi gibi gelen geldi,gelen ağladı,giden sitem etti.Bir acayip dert mi desek ne desek gelen ‘vay başımıza gelenler’ dedi başka bir şey demedi. ‘ Ne ayıp, ne ayıp’ dediler başka bir şey söyleyemediler. Hatta kalkıp gidenler, selamı kesenler oldu…Kızın babası ‘bir utanç’ gelgiti içindeydi.Ne ‘onulmaz bir suç’ işlemişti vah vah!. Gelenler ayıp ki ne ayıp dediler. Yetinmediler küfür edenler, sövüp sayanlar oldu. Selamı sabahı kesenler oldu. Yüksek perdeden ‘toplum içine nasıl çıkarsın, elalem ne’der deyip durdular.Gün geçtikçe elini ayağını çektiler, ugramaz oldular. Adam yalnızlaştı. Giderek dışlandı. Adam hesaplaştı kendi ile, günlerce haftalarca…
Araştırdı durdu. Kızının izini buldu. Eve çağırdı. Asıl sen beni affet dedi kızına. Bugüne kadar hep ‘elalem için’ yaşadım. Bundan böyle biraz da kendim için yaşayayım …Sen mutlu isen var git sevdiğine…Yolun bahtın açık olsun, ayağın taşa değmeye…
Çağırdı akrabalarını,’ Aha! kızım burda. Sevdiği gence varmış. Ayrı inançtan, onlar anlaşılıyorlarsa kime ne. ‘yabancıya’ gitti diye selam vermeyecekseniz şimdi kalkın ve evimden gidin. Konuşmayacaksanız, hemen şimdi…küsecekseniz hemen şimdi karar verin. Beni ve kızımı bir daha rahat bırakın. Asıl kızım bizi affetsin.
Devrimcilik devirmekten ziyade bir yenilenme ise,ki bana göre öyledir, ilk kuşak almancılardan böylesi bir tavır takınan o amca devrimci idi. Toplumun yerleşik kurallarına karşı gelmek başlı başına itirazdır zaten. İtiraz yönünüz her daim olsun. O itiraz sayesindendir hala yarına umutlu oluşumuz…
Dostlukla…
Akman Gedik
