KENDİ GERÇEKLİĞİMİZLE YÜZLEŞMEK…

Bizlerin dilimize peleseng ettiğimiz bir söylem var ” Asimilasyonlara hayır ” evet Asimilasyonlara yani kendi öz’ünü değiştirip (ya isteyerek yada zorla ) başkası olmak yani suni olmak yani asıl olmamak olamamak, kendi gerçeklşğimizi unutmak dolayısı ile başkası olmak başkası gibi yaşamak inanmak.

Evet asimilasyonlar doğal yaşamın her alanında var ve sistemli planlı uygulanıyor uygulanacaktır da, bu duruma engel olmamız mümkün mü..? İstersek neden olmasın. Peki nasıl..? İşte tüm mesele bu soruya verilecek cevapta yatıyor,Nasıl mı..; öncelikle bizler yani kendimiz bu Asimilasyonlara engel olmayı istiyor muyuz istemiyormuyuz,yada istiyorsak ne derece istiyoruz ve bunun için kendimizden başlayarak neler yapıyoruz. Hangi yıkılmaz dediğimiz duvarları yıkma çabasındayız, hangi değişmez değiştirilemez dediğimiz Yanlış olan doğruları dilimizde terennüm ediyor ve bunu eyleme döküyoruz,dökebiliyoruz….!

İlk başta bir şeyin değişmesini istiyormuyuz istemiyormuyuz veya aslımız (öz-ümüzü ) biliyormuyuz yoksa başkalarının bin yıllardır anlattığı dayattığı Yanlış olan doğruları kendi doğrumuz olarak kabul edip içselleştirdiğimiz,
kanıksadığımız ve kanımıza canımıza işlettiğimiz bu yanlışları kendimizden ne kadar dıştalaya biliyoruz, ne kadar kendi yanlışımızı eksikliğimiz ve Öz olmadığımızı kabul ediyor ve edebiliyoruz. İşte Aynamıza baktığımızda, aynadaki kişi ile biz aynımıyız,anlayışımız,fiziğimiz,düşünce
yapımız ve uygulamalarımız ile bizlere absorbe edilen ( işte sen busun ) kişilik,anlayış,yaşam,inanç,kültür bizlere ne kadar uyuyor ve bizlleri yani öz’ümüzü yansıtıyor. Bizler kendi özümüze ne kadar yabancı olmuşuz,ne kadar öz benliğimizi tanıyoruz, soruyor,araştırıyor sorguluyor ve karşı duruş tavrı sergiliyoruz.

Hakiki kişiliğim budur,hakiki anlayışım ,kimliğim inancım yolum budur diye biliyor ve dediğimiz bu hakiki kimliğimizin doğruluğunu nasıl hangi kaynaklarla ve kime göre teyit ediyor veya ettiriyoruz. Misal X Kimliğindenim ve inancım da A olsun diyelim, işte o zaman ben buyum dediğimizde gerçekliğimiz ne derece onların yaşam kuralları,aile,evlilik,
özgür irade inanç ve felsefi yönlerimizin ne kadarı örtüşüyor, yada örtüşüyor mu..?

Madem ben Öz olacak isem, olmam istenilen Erkan veya felsefe ile bagdaşık durumum ne kadar, hangi noktalarda ve kaynaklarda örtüşüyoruz, yada ayrılıyoruz. Öz olduğum söylenen lanse edilen Onlar gibi ibadet, anlayış,evlilik,yaşamsal özgürlüklerimiz,miras hukukumuz,aile hukukumuz,biribirine ne kadar benziyor. Aradan geçen binlerce yıla ve yaşanmışlıklara rağmen benim( bizim) dışımızda hiç kimselerin ( asimile etmek isteyenlerde dahil ) bizi-beni Öz Onlar olarak kabul ediyor…!

Açık bir örnekleme yapalım daha net ve anlaşılır olsun, 90 lı yıllardan itibaren Alevi yolu için bir sivil STK kurumsallaşma furyası aldı başını gidiyor, tamam güzel,peki.; Hangi Alevi STK sının yek diğer Alevi STK sından farklı olarak Aleviliği tariflendirdiği,tarif ettiği ve hatta bu değişik alternatif tarifler doğrultusunda,Cemevlerinde Ali ve Oniki imam fotografları olmayan bir STK yada Cem evi var mı..? Bana görevmaalesef .. Öyle ise,asimilasyon ve hakikat kelamları başkalarının dayatması değil bizzat bizlerin kendi benliğimizi aslımızı sorgulamadan, doğru-yanlışları görmeden aynaya bakmadan başkalarına suizanda bulunmaktan başka hiçbir irade beyanımız yoktur, bu nedenle suçu başka yerlerde değil kendimizde özümüzde aramalı ve kendi gerçekliğimizin farkına varmalı,ne olduğumuzu yada olmadığımızı enine boyuna kaynakları dellileri belgeleri ve binlerce yıllık tarihsel konumları yaşanmışlıkları da birlikte değerlendirmeli ve kararımızı vermeliyiz.

Yoksa, Asimilasyonculuğu kelime baskınlığı ile biribirimiz karşı kullanıp içimizdeki çürümüşlüğü görmezden gelerek suç veya suçluyu başka yerlerde arama zahmetine girmemeliyiz. Hakikat nedir, Öz kimdir, neden niye nasıl niçin gibi soru-n-ları iyi irdelemeli çözmeli ve kendi gerçekliğimizle aynı düzlemde bukuşmalıyız-ki sonradan bizleri asimile etmeye yeltenen dışımızdaki odaklarla mücadele Birliği içinde olalım. Sözün özü Asimilasyoncu bizleriz,asimile olanda bizleri,,kendimizi tanımak istemeyende bizleriz,kendi gerçekliğimizden korkan kaçanda bizleriz. Madem davamız Öz olmak ise özümüzü davamız hakikat olmak ise hakikatlarımızı birleştirelim,eksik yanlış ve çürümüşleri ayıklayıp temizleyelim ki, Kendimiz olalım..

Ezcümle ;
Sen kendini bilmez isen seni kendilerine benzetmek isteyenler yığınla sana cemevi yapmaya,semah kursları vermeye, hakka yürüyenlerin namazlarını kıldırmaya tesettüre sokmaya hazır gırla gülücükler ve yezit lokmaları ile beklemektedirler….
Aşk ile kendi hakkatından korkmayanlara,
saklamayanlara ve dimdik duranlara….

Kemal Atalar Urfa/Kısas

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Yazıda Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün