Nergele Tarihi ve Kültürü.

Nergele yöresi’nin tarihi kronolojisinde mevcut bulgulara göre şu medeniyetler yaşamıştır: Sümerler, Ön Hititler, Asurlar, Kommeganeler, Lidyalar, Luvikler, Frigyalar, Medler, Persler, Yunanlar, Romalılar, Bizanslar, Samaniler, Selçuklular, Danişmendiler, Dulkadiroğulları, Osmanlılar.
Närgäl, M.Ö. 5-6 yy. yerleşik olduğu anlaşılmıştır. Bugün bilinçsiz defineciler tarafında tahrip edilen Nar Kalesindeki Arkeoloji araştırmalarına dayanarak Kürtlerin atası olan Arilar olduğunu Suriye Mezopotamya ve Mısır kaynakları bildirmektedirler. İlk siyasi yönetim Hattı (Hitit)’lere bağlı Ari soylu “Kizzuwatna” yasal krallığıdır. Bu krallık M.Ö. 12.yy. batıdan gelen Trako-Frig istilasıyla Hititlerle birlikte yıkılarak yerine M.Ö. 9. yy. merkezi Markası (Maraş) olan Gurgum devleti kurulur. Bu şehir devletinin teknik unsuru başta Hattı ve Mitanni (Nariyannu) olan Arilerdir. Närgäl’da yaşayan Arya kökenli Hattiler Gurgum’la bağlantılıdır. Bunların tamamı Arilerdir. Çağın en büyük barbar sömürge gücü Asur’lar Gurgum’un üzerine sefer düzenler ve haraca bağlar. Ancak uzun sürmez. Urartu devleti bu bölgeye hakim olur. Başta Kimmer ve İskit olmak üzere Aryalıların geçirdiği tüm yağma ve istifaları burası da geçirmiştir. Medlerin sağladığı Arya birliğinden sonra Persler, Helenler (Makedonlar) ve sonraki Helenstik Krallıklar, Fars ve Romalıların arasında el değişmiştir. Bu yörede kurulan küçük Arya Krallığı Komojenler yönetiminde bağımsız olmuştur. Daha sonra Bizans, Sasani istilalarında tampon yöre niteliğini sürdüren bölge M.S. 7. yy. dan itibaren Müslüman Arapların istilasına uğramıştır. Son dönemlerde kurulan Mervani ve Eyyubi Kürt Devletlerinin yönetimine giren (Gurgum) Maraş, 11. yy. Türkmen istilasına uğramıştır. Bu dönemde Haçlı-Moğol ve Timur istila ve yağmalarında geçen Gurgum ( Maraş) 16. yy.’dan sonra Osmanlılar tarafında ilhak edilmiştir.
Bütün yağma ve istilalırına rağmen Maraş ve yöresi Ari etnik yapısı özelliğini korumuştur. Zaten Maraş isminin anlamı ve kaynağına bakılırsa bu özellik anlaşılmaktadır. Arya özellikleri mevcuttur. Närgäl Çayǰ (suyu) ile Kırkgöz Çaylarının birleştiği yer arasında Narkalesi 40 bin insana ev sahipliği yapmıştır. Bilinçsiz defineciler tarafından tahrip edilmesine rağmen kalıntıları halen mevcuttur. Yine Närgälä’nin çeşitli yerlerinden Arya uygarlığına ait Çin-i ve Küp ocaklarına rastlanmaktadır. Närgäl üç yerleşim bölgesinde oluşmaktadır. Bunlar Aşağıveren, (Aşağı Nergele) Ortaveren (Orta Nergele) ve yukarıveren (Yukarı Nergele) diye isimlendirilir. Bu yerleşim yerleri bilinçsiz Çiftçiler tarafında temizlenmiş tarla veya bahçe yapılmış. Birçok yerde eskide kalan mezar yerlerine rastlanılmaktadır. İslamiyet’ten önce bir din kültürü olan Zerdüşti’den kaynaklı kıblesi güneşin doğduğu yöne doğru çevirmiştir. Aryalılar kavminden güneş kutsal sayılmaktadır. Yine Maden suları İçmeler’in de ilk yerleşim yeri olduğunu, bunun da Aryalılar uygarlığına ait olduğu bilinmektedir. Yukarı İçmeler’de “yılan armalı”
su küveti, Belediye önünde kesme taşlardan yapıldığı kazı çalışmalarından çıkan tarihi eserler göstermektedir. İçmeler’de bulunan ekşi su kaynağı Eskiden beri bilinen (cilt, mide, safra kesesi, böbrek taşı, idrar yolları taşı vb. hastalıklara şifa kaynağı olduğu bilinmektedir. Eskiden daha elektrikler yokken Närgäl çayı dere boyunda dört, Kırkgöz çayı üzerinde dört olmak üzere, toplam sekiz adet su ile çalışan değirmenler bulunmaktaydı, Bu değirmenlerde Bulgur, düğürcük, Buğday, Mısır vs. öğütülürdü.
Bu değirmenlerin Ermeniler den kalma olduğu söyleniyor. O dönemden günümuze kadar faaliyette olan su ile çevrilen değirmenlerin kalıntıları halen mevcuttur. Şimdi elektrikle çalışan değirmenler olduğu için artık kimse su değirmenlerini çalıştırmıyor.
Närgäl’ın yerleşim yeri dağlıktır. Eskide ulaşımı hayvanlarla sağlanırdı. Närgäldan (Gurgum) Maraş’a gitmek için küçük kervanlar kullanılırdı. Komşumuz Anbar Köyü yolu üzerinde (Başolar)’a ait bir Han’ın olduğu seyir halindeki yolcuların bu Han’da konaklandıkları, kalıntıları halen mevcuttur. Daha sonra (mole Gorman) şimdiki soyadları Doğan olan ailelerin de Anbar Köyü’nde bir Hanların olduğu ve o güzergahı kullanan yolcular bu Han’da konaklar (istirahat-mola) yaptıktan sonra yollarına devam ederlermiş. Närgäl’da yaşamış tüm medeniyetlerin geçim kaynağı, Ticaret ve alışverişleri büyük ölçüde orman’da elde ettikleri kömür’ü hayvanlarla bu yol güzergahında Maraş’a satmaya götürürlermiş. Maraş yöresinde Aryalı’lara ait birçok uygarlıklara rastlanır. Mesela Evri Köyü Pazarcık ilçesinde önemli bir Arya yerleşim yeridir. İki kilometre uzunluğunda kayalık mevkide su sarnıçları ve Masif kayalara oyulmuş, adak mağaraları, özelliğini koruyarak bu günlere gelmiştir. Yine Pazarcık Tilkiler Köyünde Kommejanlardan kalma bir metre ağız çaplı beş metre derinliğinde halen bugün de kullanılan beş adet su sarnıcı vardır. Yine Närgäl (Gurgum) Maraş arasında Zeytinli Ilıcaları vardır. Nergele’ye 65 km. Mesafededir. Kükürt petrol karışımı yağ ihtiva edilmiş doğada sıcak (kaynar) su bulunmaktadır. Özellikle kadın hastalıkları, romatizma, mide, bağırsak, ve benzeri hastalıklara çok faydalı bir sudur. Rahmetli annemle iki kez Zeytinli Ilıcalarına 1973-1974 yilında gitmiştik.
Aşagʻı İçmeler’de Uyuz Pınarı (Çeşme) Xoyne Qüran bir bataklık çamurdan oluşmuştur. Killi bir toprak suyudur. Adeta yoğrulmuş hamur gibidir. Buraya gelen insanlar vücudunun her tarafına bu çamurdan sürerek adeta ortaya bir çamurdan insan çıkar, bir iki saat güneşte bekledikten sonra, yanındaki temiz berrak akan çeşmede banyosunu (Duşunu) yapar, elbiselerini giyer, evine döner. Birçok derde derman olur. Cilt güzelliği, sivilce, kaşıntı vb. hastalıklara birebirdir.
Yine Orta İçmeler’de yeraltında fıkır fıkır kaynayan maden kokulu bir su vardır. Bu suyun birçok hastalıklara derman olduğu tescillendirilmiştir. Adeta bir kuyu şeklindedir, üstü örtülmüştür. Orta yerinde küçük bir delik bırakılmış bu kuyu biçimindeki kaynar suyun etrafı çadır brandalarıyla çevrilidir. Oraya gelen insanlar tek tek girer beş dakika on dakika bekler çıkar, tuvalete benzer bir görüntü vardır. O deliğin üstüne oturur, altta kaynar suyun buharıyla esen bir rüzgar Basur (Mayasır) başta olmak üzere birçok hastalığa şifa kaynağıdır. 1970’li yıllarda Närgäl Gözpınar Köyü’nde Bakkal Mehmet Kaya (Mami Îviké) bir yıllığına şimdiki ilçemiz olan Ekinözü Belediyesi’nden bu yeri kiralamıştı; Sezonluk olduğu için İçmeler zamanı yaz aylarından sonbahara kadardır. Kış ayları fazla giden gelen olmaz.
Aynı zamanda 50-100 metre yakınındaki Yukarı İçmeler ve Aşağı İçmeler suları çok meşhurdur. Türkiye’nin dört bir tarafından hatta komşu Arap ülkelerinden şifa bulmak için gelenler oluyor. İçmelerin sezonu, senenin Mayıs ayından başlar, Ekim, Kasım aylarına kadar devam eder, özellikle yurtdışında gelen gurbetçilerinde yoğun olarak geldiği Aşağı İçmeler başta olmak üzere Orta İçmeler ve yukarı İçmeler de deyim yerindeyse “iğne atsan yere düşmez” keza kış ayları da açık, hotel ve pansiyon evler mevcuttur ancak; hava şartları soğuk olduğu için kış aylarında gelen giden çok az oluyor.
Fakat 6 Şubat Asrın büyük felaketi olarak adlandırılan şiddetli depremde yöremizde en çok zarar gören yerleşmelerin başında Aşağı İçmeler geliyor, eski konumuna gelmesi ve tekrardan onarılması ve eskisi gibi faaliyete geçmesi seneler alır diye düşünüyorum.
Devam edecek….
22.12.2024 ALİ İŞBİLİR
