SARAÇHANE DEN MALTEPE YE UZANAN VE TÜRKİYE YAYILAN ZAMANSIZ SESLER…3
Gençlik; Korku atmosferini polis çatıṣarak, üniversitelerde kilitlenmiş kapıları duvarları aşarak yanıt verdi. Gençliğin kararlı duruşu, toplumsal direnişe büyük bir enerji kattı. Halkın mücadelesini sahiplenen gençlik, Erdoğan’ın geleceğini etkileyecek bir kavgada mihenk taşı oldu. Gençliği halkla bütünleşmesi engellemeye çalışan devlet, başarılı olamadı. “Direnmek kazanmaktır” aforizması bir kez daha pratik içinde doğrulandı.
Protestolarda öğrenci gençliğe saldırmayı esas alan bir taktik izledi. Demokratik bir hak olan, hak arama mücadelesine polisin müdahale etmesi tam bir provokasyon oldu. Özellikle halk dağıldıktan sonra, polisin gençlere saldırması, Erdoğan’ın “İleri demokrasi, bizim demokrasi” dediği şeyin, ne olduğunu bir kez daha gösterdi. Gençler yapılan işkencelerin ve şiddetin boyutunu avukatlar ve gençleri ziyaretini milletvekilleri açıkladı. Erdoğan İslamcı faşit rejiminde terör, işkence ve baskı esastır. Tek kelimeyle Erdoğan gelmekten olanı biliyor ve bu nedenle korkuyor.
Erdoğan’ın politik stratejisinde ki zor ve şiddet yöntemi sınırları fazlasıyla zorlayınca, insanlara bu kadarda olmaz kızgınlığını dışarıya vurarak direnişe başladılar. Erdoğan’ın politik hamlelerine dur demenin zamanı geldi. “Korkunun ecele faydası yoktur” bilinci bir gerçeğe dönüştü. Zira Erdoğan şirazda çıktı. Keyfi uygulamaları sınırsız bir evreye gitmeye başladı.
Günlerdir süren mücadele halka umut kaynağı oldu. Değişim isteyen herkes yüreğiyle bedeniyle ve ruhu ile alanlarda oldu. Her gece polis devletinin terörü ile yüzleşen gençlik, pratik zekası ile direnirken, aynı zaman da eğlenceli bir oyun oynar gibi kimi semboller, politik mücadelenin figürleri haline getirdiler.
Gençliğin tercihi biliçli bir seçenekti. Özgürlüğe özlem duyanlar la, özgütlüğü yasaklayan arasındaki çatışma kaçınılmaz hale geldi. Gençlik nasıl yaşanacağını ve nasıl bir eğitimi alacağı konusunda kendi tercihine dışa vurdu. Gençlik mücadelesinin kimi hikayelerin yazılmasına neden olduğunu bize kanıtladı. Bazı sosyal şöven ve marjinaleşmiş ırkçı çıkışlar dışında gençlik el ele, kol kola ortak bir irade gösterdi.
Gençlik en katı olana ve dayatılan zorluklara karşı iradesini ortaya koydu. Gençlik direnmesi kolektif bir iradeden anlam buldu. Devlet üniversitelerinde, vakıf üniversitelerine kadar boykot kararı aldılar.
Gençliğin zekasından ve yaratıcı yeteneğinden ortaya çıkan etkileyici, çarpıcı bir nitelikte oldu ki, dünyanın sosyal medyasında gündem oldu. Buna somut örnek: Pikachu gibi bir figür tam bir fenomen dönüştü. Komik, yaratıcı ve farklı espirisi olan bir gençlik, zalim ve yasakçı bir faşist yönetime karşı mücadelede omuz omuza yürüdü.
Öğrenciler, Erdoğan tarafında yaratılan korku iklimini pratik olarak aşıtı. Korku atmosferine gösterilen ortak toplumsal refleks, Erdoğan’ın geri adım atmasını sağladı. Tazyikli ve gazlı suda yılmayan gençlik, polisin joplarına direndi. Vücuduna isabet eden plastik mermiler, gençliğin mücadelesini engelleyemedi. Ok yayda çıktı. Gençlik direndi. Erdoğan şimdi karakollarda gençler işkence ediyor.
Gençlik güçlü ve örnek bir şekilde gecenin karanlığına meydan okudu. İşçi sınıfın örgütlü gücü bu meydanlarda çok sınırlı bulundu. İşçi sınıfın olmaması tarihsel olarak büyük bir eksiklik. Bu tür direniṣlerin sınıf niteliği olmasa, birşeyler hep eksik kalır. Solun yetmezlikleri İşçi sınıfın içindeki örgütlenmesini den ortaya çıkıyor.
Not:
Bir sonraki yazımda işçilerin sınıf olarak, neden etkisiz olduğu üzerinde yazacağım.
Robert Peköz
