Sonbarın Gelişi

Hafta sonunu evde pinekleyerek geçirmek istemiyordu. Bu yüzden erkenden kalkıp kahvaltısını yaptı. ‘Bugün kırları,dağları bayırları dolaşır, içimdeki sıkıntıları atar akşamı ederim.’ diye düşünüyordu. Öyle de yaptı.
Arabasına atladı. Müziğin sesini açtı. Yaz mevsimi olduğu
için yol kenarlarına belediyenin diktikleri renk renk çiçekler yolu süslemişti. Güneş kavurucu olmasa da sıcaktı.
Telefonu çaldı. Baktı. Numara tanıdık değildi. Açıp açmamakta kararsız kalmıştı. Arabasını sağa çekip durdu. Telefon çalmayı bırakmıştı. ‘Ben arayayım,’ diye düşünürken bir kez daha çaldı telefonu. Bu kez açtı.
“Alo,” dedi.
“Alo,” dedi telefonun öteki ucundaki ses.
Tanıdıktı ses. ‘Olamaz!’ dedi içinden. ‘Bu gerçek olamaz!
Gece rüyamda, şimdi telefonda!’ Müthiş heyecanlanmış,
dizlerinin bağı çözülmüştü. Sevinçten içi içine sığmıyordu.
Şaşkınlığını üzerinden atar atmaz:
“Leyla,” dedi. “Aramana çok sevindim. Numaramı nereden buldun?”
“Tüm ülke senden bahsediyor, her gün televizyonlarda
boy gösteriyorsun, gazeteler seni yazıyor. Yaptığın kahramanlığı anlatıyor…”
Birisi tarafından övülmek ruhunu okşuyordu. Hele bu birisi yıllar öncesinde âşık olduğu kadın olursa…
“Yok canım, benim yerimde kim olsa aynısını yapardı.”
dedi.
Yapmazdı, kendisini alevlerin içine atıp iki çocuğu kurtarmazdı.”
“Neyse boş verelim şimdi bunları. Nasılsın, nerelerdesin,
mutlu musun?”
Kısa bir sessizliğin ardından kadın:
“Bugün oğlumun doğum günü. İnsan mutlu olmaz mı
hiç?” dedi.
“Elbette olur, ben de kutluyorum.”
İçinden yanlarında olmayı geçirirken:
“İstersen gelebilirsin…” dedi Leyla.
“Gerçekten mi? Gelebilir miyim?”
“Evet, Ali, gerçekten gelebilirsin. Şaka yapmıyorum.”
“Tamam, geliyorum. Üstelik doğum günü pastası benden…”
Kadın telefonu kapatmıştı. Şaşkınlıkla karışık mutluluktanadresi sormayı unutmuştu Ali. Ana yoldan ayrılıp çarşıya doğru sürdü arabasını.
Gördüğü ilk pastaneye girdi. Doğum günü için pasta sipariş etti. Pasta hazırlanana kadar kahve ikram edildi kendisine. Kahvesini yudumlarken heyecandan ne yapacağını bilemez bir hale gelmişti. Nihayet doğum günü pastası paketlenip gelmişti. Parasını ödedi. İkram edilen kahve için teşekkür edip ayrıldı oradan.
Arabanın bagajını açtı, paketi dikkatlice bagaja koyarken,
pastanenin hemen yan tarafındaki çiçekçiyi fark etti.
Bir buket çiçek yaptırdı. Hem de Leyla’nın çok sevdiği kırmızı karanfillerden. Arabanın arka koltuğuna usulca bıraktı. Direksiyona kuruldu. Tekrar yola koyuldu. Kendiliğinden şiir dökülmeye başladı dudaklarından…
“Çiçekler boyun bükmüş
Düşen yavrularına bakarken
Aklımda yine sen
Alışmıştı kalbim artık ismini duyunca
Direk sızlıyordu
Ciğerimin köşesiyle anlaşmış gibi
İçimde bir kıyamet kopardı
İyi oluyordu aslında
Yaz mevsimin matem tutmuş havasına da
Böyle ruh hali yakışırdı.
Önceden olsa 2 günde geçerdi bilirim kendimi
Ama sen her gün yüreğimin defterine imzanı atıp çıkıyordun. Adın beynimde, bir sezen
Bir yıldız bestesi etkisi yapar
Gözlerim kendi yaşının tuzunda boğulurdu
Her aşk biraz iz bırakır
Ama sen yüreğimin koridorlarından
Her gün bağıra bağıra geçmekten usanmadın…”
Sevdiği kadını hayal ederken, o günü yeniden yaşıyor gibiydi; gözünün önünden salınarak geçerken gülüşü, hele o bakışı yok muydu, bir anda insanın kalbinin ritmini değiştirir, en baba uyuşturucunun iki kat etkisini yapardı.
“Sanki hiç derdim yokmuş gibi, akşam istediğim yerde
uyusam da sabah kendi odamda uyanacağımın rahatlığı
üstüme çöksün,” diye hayıflandı.
Tutulmuştu bir kere. Gözlerinin uçurumlarından bin defa
düşerdi ama her seferinde, o tatlı, mutluluk veren gülüşü
Ali’yi tutardı. Sağlam bir beddua almış olmalıydı. “Birisi
içinden ‘sev ama sevilme’ diye okkalı bir küfürle birlikte
arkamdan sövmüş olacak ki bu cennetin meleğine tutuldum,” diyordu gözleri yaşlı.
Diğerleri gibi basit sıfatlar yakıştıramıyordu ona. Sanki o,
zembille inmiş, sanki hiç kusuru yokmuş gibi davrana davrana onu pembe bulutların üstünde gezdirse de yaptıkları az geliyordu kendisine.


Hasan Yüksel
1 nci bölüm


ÇOCUKLUĞUM 2,5 LIRADA SOLDU

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Yazıda Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün