TAVKİRARLILAR TARİHİNDE NERGELE OLAYI

1.Bölüm:
NERGELE OLAYI KARA BİR LEKE Mİ YOKSA ABARTI MI?
Tavkirar Tarihini araştırırken yaşlılarımızın sürekli anlattıkları “Nergele katliamı” hakkında çeşitli rivayetler söylenir. Madem tarihimizde böyle kara bir leke var, bu konuyu farklı açılardan incelemek ve gerçeği gün ışığına çıkarmak gerektiğini düşündük. Anlatılanlar doğru ise bir heyet kurup Nergelelilerdenözür dilemek, başlangıçta düşündüğümüz bir fikirdi. Bu konuda bizim Tavkirarlıların anlattıklarını not ettikten sonra, Nergele köylerine giderek konuyu farklı kişilerden dinleyerek, aydınlatmaya çalıştık.
Asıl konuya girmeden önce, Cumhuriyet öncesi ve hemen sonrası bölgedeki eşkıyalık faaliyetlerinden bahsetmek gerekir.
BÖLGENİN İKİ ÜNLÜ EŞKIYASI
Elbistan bölgesinin iki ünlü eşkıya grubu Hesenî Xecêve Kıre Çındê (Bozo’ye Çındê ya da Balyanlı Bozo) ikilisiydi. Hesenî Xecê, Mirallı köyünde Bayrıkonkabilesindendi. Osmaniye dağlarında askerlerle çarpışır ve tüm çetesi öldürülür, kendisi ise ayağı yaralı olarak izini kaybettirir. Suriye’ye kaçtığı ve bir daha Elbistan Bölgesine gelmediği söyleniyor. Kıre Çındê ise, Malatya’nın Balyanlı aşiretinden olup, Doğanşehir’e bağlı Polatderesi köyündendi. Bu iki çetenin namı bölgede sık sık duyulurmuş, yaşlıların anlattıklarına göre bunlar aslında sadece hırsızlık yapıyorlarmış, insanları öldürmeye asla teşebbüs etmiyorlarmış.
BOZAN KARDEŞLER ÇETESİ
Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Şambayat Beldesi 3. Belediye Başkanı Mustafa Çevik “Şambayat Tarihi ve Bugünü” adlı çalışmasında bir “Bozo” çetesinden bahseder. Adıyaman- Besni- Pazarcık dolaylarında gezen ve çevreye korku salan çetelerin en büyüğü, halkın ‘Bozo’ dedikleri, en az 150 kişilik çetesiyle Bozan kardeşler (Bozan, Abuzer, Mamo, Seydo) Malatya’nınBalyanlı aşiretindendir. Bozan, asker kaçağı olduğu için peşinden gelen birkaç jandarma ve subayı vurduktan sonra çevreye ün salmış bir çete grubunun reisidir. Bölgedeki birçok köyü basıp, soyup soğana çevirirmiş, bu arada cana da kastedip, kan döktüğü de olmuştur.
Bozan Kardeşler ve çetesi, bir gün Pazarcık’ta Atmalı Aşireti’nin reisi Paşa Yakup’ un Lordin çiftliğini basarlar. Çiftlikteki bütün paraları ve değerli mallarla birlikte üç güzel kızı (Xaney, Caney ve Eley) da yanlarına alarak dağa çıkarlar. Kürt Elif köyünden Kabalar aşireti reisi ve Paşa Yakup’un akrabası Molla Mehmet (Karayılan), yapılan bu haksızlıktan dolayı Bozo çetesinin peşine takılır ve sonunda Şambayat’taçatışarak vurup öldürür.
Adıyaman- Besni- Pazarcık dolaylarında halka kan kusturan bu “Bozo” ile Hesenî Xecê’nin beraber dolaştığı bu kişiler aynı kardeşler mi? Şu an elimizdeki bilgilere göre aynı kişiler olmadığı kanısındayız. Ya kardeşi ya da akrabası olabilir. Çünkü Kıre Çındê de Balyanlıdır. Diğer taraftan Bozo çetesinde yukarıda adı geçen dört kardeş vardı. Pazarcık dolaylarında gezen Bozo kardeşler, halka kan kusturan, gaddar, hem mala hem de cana kasteden ve Elbistan bölgesinde HesenîXecê ile dolaşan Bozo bu tarife uymuyor.
TAVKİRARLILARIN EŞKIYALIK TEŞŞEBÜSÜ
Büyük Tapkıran köyünden Kurfo Hüseyin’in babası Cuco ve birkaç kişi, sık sık Suriye’ye kaçakçılığa giderler ve bir seferinde Nergeliler olduğu söylenen bir grup önlerine çıkar. Hem ellerindeki malları alırlar hem de Cuco’yu öldürürler. Bu çatışmada ayrıca Momık(Momıki Çoleğ) koluna bir kurşun isabet eder ve yaralanır. Tavkirar’a geldiklerinde “Nergeliler bizim yolumuzu kesti, mallarımızı elimizde aldılar ve Cuco’yuda öldürdüler” derler. Tavkirar’da o zaman eli silah tutan ve gözü pek olan gençlerden Hasane Öle, Kırık Maho, Hasane Tosun, Sıle Çomon gibi birkaç kişi, bu olayı fırsat bilerek Elbistan bölgesindeki ünlü çete gruplarının adını kullanıp, Nergele’ye giderek köyü basarlar ve talan ederler.
BASKIN İLE İLGİLİ TAVKİRARLILARIN ANLATTIKLARI
Halkın anlattığına göre, bu kişiler Nergele’ye yaptıkları baskında, “erkekleri kapı eşiğine yatırıp kafalarını kesmişler, kadınların boynunu koparıp altınlarını, kollarını kesip bileziklerini, evleri soyup paraları, altınları almışlar ve köyü de ateşe vermişler”.
Yıllar sonra iki Tavkirarlı adam ile Nergeleli bir kadın Elbistan’da tesadüfen karşılaşırlar. Yaşlı kadın “Siz nerelisiniz” diye sorunca, adamlardan biri “Tavkirarlıyız” der. Kadın “Siz Tavkirarlılar evlerimiziyaktınız, eşyalarımızı aldınız ve adamlarımızı öldürdünüz” der ve öfke dolu bir sesle “ben daha yeni gelin olmuştum. Sizin köylüler bizim evlerimizi yakıp erkeklerimizin kafalarını taşların üstüne verip balta ilekestiler. Köyü talan eden grubun içinde iki genç peşimde koşarak beni kovaladılar, ama bizim ev iki katlı olduğu için ben ikinci kata koşarak evin üstüne çıktım. Gencin biri önde gelip bana yetişti, diğeri arkada kaldı. İlk gelen genç beni yakaladı ve üstümdeki altınlarımı aldıktansonra beni damdan aşağı atacaktı. Tam bu sırada arkadaki genç; “Ne yapıyorsun, o daha yeni gelin olmuş, yapma sakın dokunma!” diye bağırdı. Beni kurtaran o gencin bir parmağı kesikti” der.
Adam yaşlı kadına “Peki sonra ne oldu?” diye sorduğunda kadın anlatmaya devam eder. “Eğer ki o genç o an orada olmasaydı, benim altınlarımı aldıkları gibi beni de öldüreceklerdi” der ve adam “Sen şimdi o genci görsen, tanır mısın?” diye sorunca, yaşlı kadın “Ben nereden tanıyacağım ki” dediğinde adam yanında duran arkadaşı Momıki Çoleğ’ın elini yukarı kaldırır ve “Aha işte seni kurtaran o adam budur” deyince, kadın adamın yanına gidip diz çökerek, “demek ki benim hayatımı kurtaran sensin” diyerek adama sarılarak ağlar.
Olay hakkında Tavkirarlılar tarafından anlatılan bu bilgileri doğrulamak için, bölgeye gidip birebir şahıslarla yaptığımız görüşmelerde, bu kişilerin Nergele’ye gidip talan yaptıkları doğrulamakla birlikte, sonuçları halka çok abartılı anlatılmıştır.
Araştırmamızda elde ettiğimiz bilgilere göre olayın aslı şöyledir:
Yukarıda adı geçen kişiler, fırsattan istifade hırsızlık yapmaya giderler ve halka zarar verirler. Kıre Çındê ve Hasane Xace çete grubu, kendileri adına yapılan bu talanı duyarlar ve peşlerinden gelirler. Köy halkına kötülük ettikleri için bunları yakalayıp öldürmek isterler. Çünkü, bu iki çete reisi de bu tür haksız olayları sevmez ve asla itibar etmezmiş. Kendi aralarında bu Tavkirarlıadamları paylaşarak infaz etmek isterler. Hatta Kırık Maho’ya sıkılan kurşun da üzerinde geçer.Doğanşehir’in Topraktepe köyünde Durmuşansülalesinden (Tavkirarlı) İsmail Gök, bir taraftan çeteler ile arası iyi iken, diğer taraftan da Kırık Maho’nunkuzeni olduğu için, çete reislerinden bu adamları affetmelerini rica eder. Çeteler de bu adamları affederler.Olayın aslı böyledir.
(devam edecek)
Hüseyin Mirza Karagöz
