KOMÜNİZM NEDİR!

Kapitalist dünyada yaygın olarak kullanılan ideolojiler arasında komünizm ilk sıradadır. Çünkü; kapitalist sistemle mücadelede KOMÜNİZM en büyük seçenek olarak ortaya çıkıyor. Komünizm kelimesinin kökeni Latinceden geliyor. Dolaysıyla komünizm evrensel bir kelimedir. Bütün dillerde aynı anlama gelir. Komünizmin İdeolojik ve ekonomik anlamına baktığımızda, bütün üretim araçlarının üzerinde bireysel hakkın olmadığı, mülkiyetin ortaklaşa kullanıldığı bir toplumsal ilişkiyi vurgulamasıdır. Komünizm, herhangi bir devletin ya da parasal değerin olmadığı, toplumda herkesin eşit olarak sayıldığı siyasal bir ekonomik ideolojik harekettir. Komünizm; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, devletsiz, parasız toplumsal ve sosyal bir yaşam düzenidir. Komünizm, tüm mülkiyetin kamuya ait olduğu ve herkesin yetenek ve ihtiyaçlarına göre çalışıp aldığı eşitlikçi bir yaşam biçimidir. Bu genel soyut çerçevede sunulan fikirler, nasıl gerçeğe dönüşür ve nasıl uygulamaya konulur sorusu başlı başına tartışma konusu edilmelidir. Komünizmin detayları ve uygulamaları konusunda, gerçek manada konuşma hakkı olanlar, bugünün komünistleri olmalıdır. Bilim ve teknolojinin şaşırtıcı bir biçimde geliştiği 21. yüzyılda, komünist teori ve politikayı geliştirmek çok ivedi hale gelmiş durumda. Yukarıda özetlediğim düşüncelere ulaşmak zor değil.
Marks’ın bu ideal yaşam biçimi toplumsal olarak mümkün müdür?
İnsanların yönetimi yerine, şeylerin yönetim bilincini toplumsal yaşamda kabul edilir hale getirmek için, uzun erdemli bir zaman gereklidir. Soyut olarak teoride öngörülen bu yaşam biçimi, entelektüalizm sınırları içinde iki farklı yorumdan ve eleştiriden söz edebiliriz. “Sosyalist deneylerde” görülen müspet durum, Marksistlerin komünizmi savunma refleksini zayıf düşürmektedir. Kapitalist sistem, komünizm karşıtlığı üzerinden, Marksizmin doğuşundan beri, antikomünist ve düşmanca bir mücadele içindedir. Kapitalist sistem, her koşulda komünist fikirlere karşı düşmanca stratejik bir yöntem izliyor.
Komünizm bir devrim değildir. Bir evrim sürecidir. Evrim süreci toplumsal barış içinde inşa edilir. Komünizme giden yol uzun erimli bir mücadeledir. İnsanın ihtiyaçlarını karşılamak ve zenginlikleri eşit paylaşmak için yapılan mücadele komünizme giden bir yolun ön kaldırım taşıdır. Toplumsal ihtiyaçların karşılanması üzerine yaratılmış bir devrim perspektifi, devrimden sonra ilk karşılanması gereken şey, eşitlik kavramına uygun bir pratik arayışına girer. Komünizmin dinamizmini oluşturan şey toplumsal bilinçtir. Komünizm metadan ve kardan kurtulmuş bir insan dünyasıdır. Hiçbir kar güdüsü olmaz. Çünkü insanlar yaşamak için bir kaygı beslemeyeceklerdir. İdeolojide temel öncelik en güzelini yaratmak ve bunu eşitlik esprisinde paylaşmaktır. Komünizmdeki insan, bugünün insanından düṣünsel olarak tamamen farklı olacak.
Kapitalizmin doğuşu ile yükselişi arasındaki mesafe, kapitalizmi daha acımasız ve bencil bir sisteme dönüştürdü. Bu gelişme paradoksal görünmüyor. Kapitalizmin üzerinde büyüdüğü ideolojide eşit paylaşım değeri yoktur. Çünkü, kapitalizm metanın ve karın direk ve dolaylı kıldığı zenginliklerin paylaşılması üzerinde gösterdiği bencilliktir. Kapitalizmde herkes için eşit üretim felsefesi yoktur. Kapitalizmde üretmek, eşit manada sahip olmak değildir. Üretim ve bölüşüm esprisi komünizmde tümüyle farklı işler, farklı algılanır. Bu nedenle kapitalizmle-komünizm arasında en ufak bir analoji bulunmaz. Komünizmi çelişkisiz bir sosyal toplum gibi algılamak rasyonel değildir. Bugünkü insan bilinciyle, düşünme tarzı ile, komünizmdeki insan bilinci nitelik olarak farklı olacaktır. Bugün nasıl ki, kapitalist sistemi küçük bir muhalefetle değiştiremiyorsak, komünizmle geri ideolojilerden beslenen bir muhalefeti değiştirme şansımız yok. Neden yok sorusu bir çelişki oluşturmuyor. Komünizmin toplumsal ilişkilerde yarattığı değerler, insan beyninde geriye doğru değil, ileriyi düşündürür. Komünizmde para biriktirme fikri olmayacak. Paranın olmadığı bir toplumda insan geleceğini birikimler üzerinde kurmaz.
Komünizmde zorunlu çalışma gibi bir fikir yoktur. İnsanlar gönüllü çalışır. İnsan bilinci, toplumsal yaşamayı ve toplumsal düşünmeyi gönüllü hale getirir. Zorunlu çalışma esprisi kapitalist sisteme ait bir değerdir. Komünizmdeki insan bilinci iş hayatında bir zorunluluğa dayanmaz, sadece sorumluluk bilinciyle gönüllü çalışmaya dayanır. İnsan yetenekleri arasındaki farklılık minimum düzeyde olacak. Aradaki farklılıklar bir çatışmaya neden olmayacak kadar zayıf olacak. Komünist toplumsal yaşam asla durağan ve yürümeyen bir olgu olmayacak. Bir adım ileri, iki adım geri düşünme yaşanmayacak. Çalışmak kolektif olduğundan, tüketim de kolektif olacak. Dolaysıyla komünizm insanların ortak iradesiyle yaratılacaktır. İş bölümü diye bir dayatma veya örgütlenme olmayacak. Her şey gönüllü organize içinde olur. Toplumda iş dayatması olmaz. Komünizm bir toplum gönüllü yaşam ilişkisi olduğuna göre; zor kavramı olmaz. Zor kavramı sınıflı topluma ait bir değerdir. Kapitalizm insan bilincinde egosunu zorlayan ve insanın egoist olmasını sağlayan bir düşünce akımıdır. Komünizmde özel mülkiyet olmadığından, özel mülkiyet üzerine kurulu bencilikler tarihe karışacak. Bütün değişmeler kolektif insan bilinci ile sağlanacak. Komünizmi toplumsal bir ilişkiye dönüştüren olgu, özel mülkiyetin olmamasına bağlıdır. Komünizmde üretmek ve tüketmek toplumsal ihtiyaca göre olacak. Fazlalık üretmeyen toplum ihtiyaç da duymayacak. Sözünü edeceğimiz kapitalist toplumda görülen üretim metodu olmayacak. Üretmek ve sahip olmak bir bencilik olmaktan çıkacak.
Kapitalizmle-komünizm arasındaki temel çelişki , kapitalizm küçük bir azınlık için devasa zenginlik yaratmak için mücadele eder. Komünizm ise, toplumsal zenginlikleri paylaşırken eşitlik ilkesine bağlı kalır. Her birey payına düşeni eşit bir şekilde alır. İnsani ihtiyaçlarını alırken, tüketecek kadar alırlar. Fazla almaya ve aşırı tüketime ihtiyaç duymaz. Tam da bu noktada burjuva ideologlar sürekli demagoji yapar dururlar. Komünizmde bölüşüm üzerinden bir artı değer yaratma fikri olmaz. Toplumsal bilinç buna müsaade etmez. Birinin fazla yemesi, ondan daha az yiyeni rahatsız etmez. Komünizmde elbette çelişkiler olacak. Çelişkilerin olmaması mümkün değildir. Toplumun geleceğine ilişkin farklı fikirler olur. Bu farklı fikirler toplumsal ilerlemenin doğasını belirleyecek. Komünizmde toplumsal çelişkiler üzerinde uzlaşır nitelikte olacağını düşünmek mantıklı olandır. Çelişki denen farklı düşünme ve farklı savunma insanın yaşam koşullarının bir kaçınılmazıdır. Bir toplumun çelişkisiz yürümesi mümkün değildir. Çelişkili ve farklılık taşıyan problemler elbette olacak. En zor ve karmaşık çelişkileri, barışçıl bir yöntemle ele almak mümkündür.
Komünizmi en mükemmel ve erişilmez bir toplum gibi düşünmek çok rasyonel olmaz. Elbette komünizm şeffaflığın en yüksek boyuta yaşandığı bir yaşam tarzıdır. Bu yaşam tarzını bozacak menfi bir durum yaşanmaz. Bu noktada toplumsal bilincin önemli bir rolü olacak. Komünizmde üretmek bilinci kolektif ve gönüllüdür. Bir mecburiyet sorunu değildir. Bazı kavramlar komünizmde anlamını kaybeder. Akılcı ve doğru bir temelde geliştirilen insan ilişkileri, toplumsal ilerlemenin vazgeçilmezi olacak. Sorunların çözümünde kolektif aklın esprisi önemli olacaktır. Bilim bir zümreye ait olmayacak. Bilimi, kendi çıkarını koruyacak bir elit kesim komünizmde bulunmaz. Sorunlar ve farklılıklar üzerinde özgür tartışmak komünizmin olmazsa olmazıdır. Komünizmi besleyecek ve etkin hale getirecek temel problem, ilişkilerin ve uygulamaların gönüllülük prensibi üzerinden gelişmiş olacağıdır.
Kapitalizmle-komünizm arasında en ufak bir analoji yoktur. Kapitalist sistemde insanın geleceği çok sorunlu bir durumdur. Ama komünizmde insanın geleceği, daha güvenilir bir toplumsal konsepte dayanıyor. Komünizmde toplumsal ilişkiler, bu ilişkilerde ortaya çıkacak uygulamaların bütünlüğü içinde, tek tek özgün birimlerde tartışmak ve kararlar almak mümkündür. Geleceğin dünyasında her ne varsa açık ve kendiliğinden örgütlenecek. Bilim bir azınlık tarafından kendi çıkarlarının merkezine konmayacak. Yaşanacak her problemin bilimsel ve mantıklı çözümü aranacak. Ayrıcalıklı zümrenin, bütün avantajları elinden alınacak ve tasfiye edilecek. Spesifik gelişmeler bütün topluma aktarılacak. Her yeni toplumsal sorun bilimsel temelde rasyonel biçimde çözülür hale getirilirse, sınıfsız toplum ideali gerçeğe dönüşür. Komünizmde insanların birbirine kötülük edecek maddi koşulları ortadan kalkar.
Robert Pekoz
