Yaş İlerledikçe

Yaş ilerledikçe çocukluğumu özlüyorum; oynadığım, koştuğum, düştüğüm, gezdiğim, üzüldüğüm ve sevindiğim yerleri…
Bu yıl, o yerlere gittiğimde, içime dolan neşeyle çocuklaştığımı gören babam, “Seni Paris’e götürseydim, bu kadar sevinmezdin,” demişti.
Bilemezdi anılar okyanusunun derinliğinde, kulaç atacağım yerlerin sınırlı olacağını. Otuz yılımın boşa geçtiğini ve bu otuz yıllık süreçte beni gülümseten hiçbir anımın olmadığını…
Hayır, romantik bir özlem değil benim ki. Oranın tüm zorluklarını yaşamış biriyim. Bilirim bitmek bilmez korkulu gecelerini. Ve bilirim karlı gecelerde, artık masalların anlatılamayacağını. Başka yerlere yayan gidemeyeceğim mesela. Kurşun geçirmez karanlıkların içine dalmak da mümkün değil. Çünkü yaş ilerledi.
Bölük pörçük yaşamım kısaldıkça, uzun uzadıya konuşmayı da sevmez oldum. Farkındayım, en güzel konuşmanın kısa ve öz olanı olduğunu. Ondandır ki şiiri daha çok sever oldum.
Öyleki birkaç dizeye kitapların sığdırıldığı; hayat tecrübelerinin damıtıldığı mısraları…
Şairlerim pek değişmedi. Lakin mısraları anlama derinliğine yaklaştım diyebilirim. Ve her gün yeni şeyler öğreniyorum. Her öğrendikçe, cahilliğimin devasılığını görür oldum.
Ve hayatın kısalığına isyan ediyorum. Öğrenmek için yaşamalıyım.
Çocukluğumun yurduna dönebilmek ve sevgilinin elini tutup, gidip Cizre’de Mem U Zİn türbesinde aşka niyaz eylemek için yaşamalıyım…
Oradan şehri Diyarbekir’e…
Munzur’un kutsal suyunda kana kana içmeye…
Çünkü orası benim kutsalım. Yedi yıl kaldı temelli dönüşe. Erken emekli olacağım dediğim zaman, hep aynı reaksiyonla karşılaşıyorum: “Az maaş verirler.” Ve benim de cevabım hep aynı, “Mezara bizi parayla gömmeyecekler.”
Önemli olan gönlünce yaşamak. Gerisini mi? Boşver gitsin…

GÜLÜŞLERİN

ıtır kokusu sinmiş safir mavisi gülüşlerin
nisan yağmurları yağdırır yüreğime
sevinirim, unuturum yitirdiklerimi
bu hazan, bu karakış öncesi mevsimimde

gülüşlerin,
ışığı oldu kristal gecelerimin
miğferleri düşmüş ölüm mangaları
kör oldular, epeyce kirlenmişler
kendilerini gülüşünle temize çeksinler

gülüşlerin,
cennet kuşu’nun kanat ahengi
ıskalanmış yaşam acısını bilirim
kelebek kanadı inceliğinde zarifliğin
yara almasın, yoksam ölürüm

  • Görsel: Serabi Güreş

Mehmet Söğüt

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Yazıda Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün