‘KIZILI KAPİTALİZM OLMAKTANSA, ÖLMEK DAHA İYİDİR’
Kapitalizmin ‘Kızılı olmaktansa , ölmek daha iyidir” Felsefesi büyük bir kin ve nefretle devam ediyor. Kapitalizmin-Komünizm düşmanlığı sırada bir olay olarak görmek, Kapitalist felsefesini yeterince anlamamaktır. Marksizm 19-20 Yüzyılın albenisi kaybetmesine rağmen, kapitalist sistemin, Komünizm düşmanlığı devam ediyor. Düşmanlık tamamen ideolojik ve politiktir. Kapitalizmin kızılı olmayacağını anlamayan burjuva egemen sınıf, Komünizme olan düşmanlığı her zaman diliminde var oldu. Bugünde var olmaya devam ediyor.
Kapitalist sistem hiçbir toplumsal sorunu çözemez. Markistlerbu gerçeği açıklamada bir adım önde olmasının zamanı gelmiştir ve geçiyor. Ne yazık ki marksist hareket geriden yüzerek ilerliyor. Yeni bir başlangıç adına, kapitalizmle en azında hesaplaşmak için özel bir çaba vermeyenler, kendilerini bir bütün olarak sloganlarla sınırlamak zorunda kalırlar. Dar ve yüzeysel iddia ve söylemlerle ne bugünü, ne de geleceği açıklama şansları vardır.
Marksist toplum bilimcilerin özenle benimsenmesi gereken ödevi, yeni bir tarihin sorunları içinde yaşadıklarını ve bu sorunları açıklama ya sorumlu olduklarını görmeleridir . Marksistlerin dünyayı değiştirme tezlerinin, yeniden güçlü bir kimlik yakalaması için, bugünün dünyasında oluşan değişmeleri ve gelişmeleri çok boyutlu anlamak ve yeni teorik tezlerle açıklamak durumundalar. Marikst solun bir kez daha tarihi bir hayal kırıklığı, moral bozukluğu ve yenilgi yaşanmaması adına yeniden düşünmek zorunda. Bugünün kapitalist dünyasında yaşanan bütün değişmeler bütünlüklü bir vizyon içinde tek tek analiz etmeyen bir marksist solun, Marksist kimliği kaybetmek gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalır…
Marksist toplum bilimcileri, kapitalist sistemde hangi niteliksel gelişmelerin yaşandığını, bunun insan bilincini nasıl etkili olduğunu anlamak ve analiz etmek zorundalar. Bugünün kapitalist sistemi bilince çıkarılmadan, kapitalizme karşı mücadelede ciddi adımlar atılmaz. Ayrıca Marksist entelektüeller, komünizm fikrinin neden kaybettiğini açıklamak gibi bir sorumluluğu olduğu gerçeğini unutmamalıyız.
Kapitalist sistemde sömürünün niteliği değişmedi. Bu tespit doğruluğunu koruyor. Ancak kapitalist sistemde çok değişik boyutlarda, tamamen yeni gelişmeler çağa damgasını vuruyor. Bilim, teknoloji yeni kavramlarla insan hayatında ve düşünce sisteminde etkili olmaya başladı. Her yeni teknolojik ve bilimsel gelişme, insan hayatında değişmelere neden oluyor. Bugünkü dünya ne Marks’ın, ne Lenin’in, nede diğer marksistlerin bıraktığı dünyanın sınırlarıyla, teknolojisiyle ve bilgisiyle sınırlıdır. Çağın niteliği değişmedi belki, ama kapitalist sistemin üzerinde yükseldiği olgular ve değerler çok farklılaştı. Eski teorik ve siyasal söylemlerin dilinde bile ciddi değişimler yaşanıyor…
Büyük tekelci burjuvazinin, Komünizme karışıtı söylemler bile değişti. Burjuvazinin Komünizmi yok etme fermanı daha güçlü ve etkileyici bir çabayla devam ediyor. Marksist sol eski kitaplarda alıntılar yaparak, eski politik ritüelleri tekrarlayarak bugünün krizi tam olarak anlayamaz..
Kapitalizmin « kızıl olmaktansa, ölmek daha iyidir » esprisi daha büyük bir kin ve nefretle devam ediyor. Kapitalist sınıfın komünizm düşmanlığı her alanda güçlü bir şekilde ve etkileyici ideolojik çabaları sürüyor. Kömünüzm düşünsel ve politik akım olarak var oldukça, kapitalist dünya için bir risk olacağını bilen burjuva sınıf, Komünizmi ebedi bir düşman olarak görüyor.
Son yarım asırdır, Ekonomik ve siyasi gelişmelerde hızla değişiklikler yaşanıyor. Bunun toplumsal alana yansıması, gruplaşmalar da, saflaşmalarda daha derin kırılmalar yaratıyor. Ucu açık olan kapitalist ideolojik politik söylemler, ulusalcılık adına yeni faşist hareketlenmelere alan doğuruyor. Marksizm, somut maddi ve manevi şartların analizine önem veren bir espriye sahiptir. Yeniden teorik ve siyasal analizlerle yeni bir aydınlama tarihini başlatmak zorunda Marksist aydınlar. Aydınlama dönemi, bugüne domine olan kapitalist ideolojinin söylemlerine karşı geliştirmekle mümkün olur…
Kapitalizmin ideoloji varyantlarında büyük bir çeşitlilik ve değişim yaşanıyor. İnsanı etkilemenin bütün yolları döşeniyor. Görünürde kimi genel doğrular bile, normal ve evrensel kurallar maskesi monte edilerek, insanları korkutmaya özen gösteriyorlar. Marksist ideolojinin temel prensiplerine sinsi ve kirli bir şekilde saldırılıyor…
Komünizme düşmanlığın her koşulda sürdürüldüğü, saldırıların büyütülüp sürekli kıldığı bir tarihi zaman dilimindeyiz. Komünizmin Marksist kimliği bütün bu küresel ideolojik ve siyasal saldırılara direnmek gibi sorumluluğu bulunuyor. Elbete zaman zaman Marksizme /Leninizme dönmek mümkün. Marksizmin otantik metinlerine başvurmak bir ihtiyaç olabilir. Ancak bugünkü dünyanın geldiği aşamayı açıklamak ve yorumlamak, bugünü doğru bir yöntemle ve çok boyutlu analiz etmekle mümkün. Kapitalizmin görünürde zararsız gibi söylemleriyle bile, bilinçli bir çaba olduğu, ciddi tehlikeler taşıdığı anlaşılmalıdır…
Kapitaist sistemin fanatik militan ideologlarının ve burjuva sınıf aydınlarının nihilist bir ruh içinde Komünizme saldırmaları sınırlarını çok zorlarken, Marksistlerde görülen sessizlik bir problem olmaya devam ediyor. Mutlaka kapitalizme karşı direnen teorik ve politik devrimci aydınlar vardır. Bunlar kolektif bir güce ve enerjiye dönüşmediği için etkili olamıyorlar. Yani istenen sesi çıkaramıyorlar…
Kapitalizmin global olarak insan yansıttığı ideolojik ve politik kültüre karşı daha aktif bir kollektif mücadele verilmediği durumda, toplumda yaşanacak değişimler ve alışkanlıklar bir yaşam biçimine dönüştüğü zaman derin bir yozlaşma yaşanacağı gerçeğiyle yüzleşiyor. Bugün böyle bir gerçeklikle karşı-karşıya bulunuyoruz. Marksist sol bu gerçeği analiz etmeni sorumluluğunu taşımalıdır. Marksizm yeniden toplumsal bir güç haline getirmenin maddi koşulları düne göre daha fazladır…
Robert Peköz
