KİTAPLAR DÜNYASI VE BENKİTAPLAR DÜNYANIN EN GÜZEL MİRASIDIR

Üç gün boyunca kendimi dinledim, kendimi anlamaya çalıştım. Aynı zamanda kendimi yargıladım üç gün boyunca. Kendimle hesaplaşırken çok acımasız oldum. Dünle-bugün arasında yaşadığım çelişkilerin nedenini anlamaya çalıştım. Kimi önemli hatalarımın nedenini görebilmek için yeniden düşündüm. Her zaman muhalefette olmamı sorguladım. Ütopik düşündüğümü, yaşamın kendi çelişkilerinin acımasız olduğunu, yapılacak bir hatanın bazen ciddi olumsuz sonuçlar doğuracağını yaşım ilerledikten sonra görebildim. Soyut doğru söylemlerin her koşulda işe yaramadığını çok yakın geçmişte anlayabildim. Halkın bilinci değişmeden, toplumsal değişmelerin olmayacağını yeni yeni anlarken, benim hayatı anlama yeteneğimin yetersiz kalışına kızdım. « İyi niyetin yolu cehennemden geçer » cümlesinin gerçek anlamını yeni-yeni anlamaya başladığımı görünce, kendimi çok kötü bir şekilde suçladım. Zor da olsa, bu kafayla bugün yaşadığım sonuçların normal olduğunu kabul ettim. Kendimle hesaplaşmanın sürekli olması gerektiğini düşünerek, okumaya ve dünyayı yeniden sorgulamaya başlamak istedim. Umudum ve hayallerim yeniden yeşermeli, kaldığım yerden yeniden sevmeye, kavga etmeye, yarınlara pozitif bakarak yol almaya çalışacağım. Bir çok şeyi yeniden düşünmeyi, yeniden sorgulamayı ilke edineceğim. Çünkü değişen dünyayı anlamayanların, doğru adımlar atacağına inanmayanlardanım.

Sonra zamanımı daha çok okuyarak geçirmeye karar vedim. Zamanımın bir kısmını da yürümeye ve kimi dostlara ziyareti uygun gördüm. Gerçek yaşama yeniden dönmeliyim diye düşündüm. En azından bir-kaç ay kendimi yeniden kitap okumaya odaklamalıyım. Uzun zamandır okumaya zaman ayırmamıştım. Son bir yıldır sanki kitaplarla aramdaki bağlılık kopmuştu. Daha çok yazmaya ağırlık verdim. Yazdıklarımın çoğunu yayına vermedim.

Halbuki kitaplar beni, bende onları çok severim. Aramızda büyük bir dostluk bağı kurulmuştu eskiden beri. Zaman zaman kitapların içindeki değerlerle kapıştığım çok olmuştu. Ya ben anlamaktan zorlanırdım, ya da onlar bana sıkıntı verirdi. Bazı kitaplarla çok fena ve sert bir şekilde kavgalı hale gelirdim. Ama ben ve kitaplar hep dost olarak kaldık. Kavganın içinde doğan dostluklar kalıcı oluyormuş demek ki. Ne onlar bana kızgınlık gösterdi, ne de ben. Kitapları saygı duyulması gereken arkadaşlar olarak gördüm. Fakat bazılarıyla tamamen dost oldum. Ama onlar bana nasıl baktıklarını tam anlayamadım. Aramıza ne girdi bilmiyorum. Ama kitap okumaya, yani sevdiğim bir değeri terk etme kararı almışım. Bu karara ne kadar dayanacağım, onlara ne zaman döneceğim her zaman beni rahatsız eden bir soru oldu. Ben hep çok yönlü okumayı sevdim ve seviyorum.

45 Yıllık yaşantımı eleştirilerin odağına aldım. Kendimi ciddi olarak yargıladım. Gençliğim çok iyi niyetli hayallerle geçtiğine inandım. Kendime yöneltiğim eleştirilerin bir kısmını, çocuklarımla tartışmayı uygun gördüm. Çünkü onlarında benim yalnışlarımdan öğrenecekleri çok şey var diye düşündüm. Çocuklara bırakacağım en değerli miras, zaaflarımdan öğrenmeleri olacak her halde.

Ben kitaplarımdan kopmaya karar vermiştim. Bir kaç yıl onlardan kaçtım. Ama yolum düştümü mekanlarına, onlara olan aşkım beni yoldan çıkarıyordu. Mutlaka yanlarına uğrayıp ve bir kaç tane satın alıyordum. Onları satın almak beni üzdüğünü söylemeliyim. Sorun parayla ilişkili değildir. Ancak kurallar kitapları satın almakla sınırlı olduğundan, bende kurallara uymak zorunda kalıyorum. Ben kitapların maddi karşılığı olmadan verilmesini düşünürüm. Benim hayalimdeki dünyada kitaplar asla parayla satılmayacak. Kitapları parayla satmak bana doğru gelmedi. Kitaplar herkes tarafından sevilmeli, sevdirecek bir çaba içinde olunmalı. Şimdi çoğu ülkede tarihi eskimiş, zamanı geçmiş kitaplar çok ucuz fiyatlarla satılıyor. Gelecekte bütün kitaplar ya çok ucuza ya da bedava dağıtılacak. Herkesin kitaplara kolay ulaşacağı çabası verilmeli.

Kitaplar bana yabancı, bende kitaplara yabancılaşmıştım. Bu durumu aşmaya, kitaplarla tekrar dost olmaya karar verdim. Ancak yeniden kitaplarla dost olmak için nerden başlamalıydım, neler okumalıyım, bir soru olarak beynimde dolaşıp durdu. Kitapları yeniden sevmeliyim. Ama onlar beni ne kadar sever orası meçhul. Arada bir okumaya çalıştığım kitaplar bana sıkıcı gelmeye başlamıştı. Yada ben aradıklarımı onlarda bulamıyordum. Fakat her kitap başlı-başına bir zenginliktir. Okuduğunuz kitaplarla hem fikir olmak zorunda olmadığımız bilinci önemlidir. Kitapları zengin yapan şey onların taşıdıkları değerdir ve verilen emektir. Kitaplar hayatın bütün alanlarında insanlara bilgi sunuyor, yeni bilgiler üretiyor. Kitapların taşıdıkları değerler eskimez. Ayrıca kitaplar ezberlenmemeli. Kitapların içindeki değerleri ezberlemek, kitabın özünü anlamamaktır.

Her kitabın bir zenginlik olduğunu düşünmek önemlidir. Kitaplar ilginç değerler taşıyor. İnsanlık tarihinin dününü-bugününü ve geleceğini anlatan büyük hazinelerdir. Okumaya tekrar başladığımda özel bir okuma planım yoktu. Okumak için kitaplar arasında « Amok Koşucusu » başlıklı kısa hacımlı bir roman türü kitap gözüme ilişti. Kitabın sayfa olarak az olması, benim planıma uygundu. Kalın bir kitapla okumaya başlamak beynimde bir soru olarak beni rahatsız ediyordu. Acaba diye endişelerim oldu. Ama tekrar okumaya kararlıydım. Kararıma uygun davranmak zorundaydım. Sevdiğim bir şeyi terk etmek, tekrar onunla buluşmak, yeniden sevmek için biraz zamana ihtiyaç duydum.
Kitap sevgisi, okuma sevgisi başka sevgilere benzemez. Kitap okuma sevgisini yakalamak her zaman kolay olmuyor. Ama okumaya kendisini kaptıranlar, en zor kosullarda okuma ihtiyacı hisseder. Okumaya alışmış biri, okumadığı gün huzursuz olur. Kitap belki de en çekici ve en etkili değerdir. Kitap sevgisi başka sevgilere benzemez. Öğrenmenin birinci yolu okumaktan geçer. Okumayı seven daha çok öğrenir. Genel zengin bir kültüre ancak çok kitap okunarak ulaşılabilinir. Kitap geçmiştir, şimdiki zamandır ve gelecek zamandır. Bu bağlamda kitaplar kutsal değerler taşır. Kisaca kitap yaşanmış ve yaşanacak değerlerin bütünüdür.
Günümüz dünyasında kitapların hangi türüne ulaşmak olursa olsun, düne göre daha kolay hale geldi. Fakat bugünün dünyasında okumaya ilgi, ilginç bir şekilde zayıflıyor. Geçmiş kültüre ve değerlere yabancı bir nesil yetişiyor, yetiştiriliyor.


ROBERT PEKÖZ

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Yazıda Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün