TOPLUMSAL BARIŞ…

Barış insanlığın sürekli agzında sakız edilmiş ve süreç içinde değeri önemi ve gerçekçiliği ortadan kaldırılıp içi boşaltılmış, yönetim erklerinin veya Kapitalist devletlerin istek ve arzularına hizmet amaçlı fiyasko söylence..
Barış babında sözde tüm ülkeleri barış ve huzur içinde yaşatma gibi ama gerçekte o halkların coğrafyanın içine etmek altını üstüne getirmek amaçlı (ırak,Libya,Suriye,İran ülkelere getirilen barış gibi vb ) ülkenin ekonomisini dibe vurdutan insanların beslenme yaşama gibi temel haklarına alenen ket vurma olayıdır. 21.yy kapitalist düzenin ve onun işbirlikçi maşa devletlerin yaptığı veya yapmaya çalıştığı hiçbir barış çalışmaları çalıştayları yada adına 6-7-8-10 lü masa dedikleri ne varsa hepsinin önde yani kamera önünde görüneni ile kamera arakasındaki üst akıl yöntemi uygulamada da,yapılan ve basına açıklanan proğram ve bildirilerde de taraf erkler dışında halkın veya adlarına barış yapılan kimlikler,ideolojiler veya inançsal etnik kimliklerin hiç birisi işin özünü bilmediği ve kendilerine doğru aktarılmadığı için olayları metinleri sözleşmeleri doğru okuyamamakta hatta yalan yanlış kuramlar savlar dile getirilmektedir. Bu durumda da. Yapılan yada yapılacak olan çabalar halk tabanında destek görmemekte görememektedir ( illaki destekleyenler,
sorgulayanlar hatta red edenler olacaktır.) yaşadığımız ırak,Libya İran ve Şimdide Suriye barış hikayelerinin perde arkasını okumak tarihi ve yaşananları,katledilenleri,yerinden yurdundan göçe zorlananları,kadın kız demeden yaşlı genç sivil demeden yaşatılan handikapları unutmak mümkün mü .?
Şimdi ,Suriye Collo’ni ve Suriye’de yaşayan diğer halklar ve ülkemizde gerçekleştirilmeye çalışılan barış sürecini ayrı ayrı okumak mümkün değil, birlikte değerlendirmek gerekirse,Adına barış diye bileceğimiz bir olgu emare ve yaşamsal adımlar göremiyoruz, atılan adımlar ise Suriye bağlamında baktığımız zaman daha düne kadar başına milyon dolar ödül konulan teröriste koca ülke teslim edilmiş ve ondan barış beklentisi içine giriliyor, hadi diyelim kişi yanlışlarını kabullendi ve hatasından döndü ya onu kullanan patronları ne diyorlar bu dıygulara nasıl tavır yakınıyor hangi hinliklerin muhasebesini yapıyorlar, kar zarar bilançosunda hanelerindeki kar nelerdir ,zaten zarar olmaz.
Peki Orada yaşayan halklar, etnik kimlikler inançsal ,kamuoyunun gözleri önünde sürüklenen köpekler gibi havlatılan otomotik silahlarla taranıp videoları çekilen, Aleviler,ezidiler,nüsayriler Kürtler ne olacak, bir Kürt bölgesel sorumlusunun birgece ansızın uçakla alınıp Şam’da götürülerek barış imzalaması hiç inandırıcı geliyor mu..!
Tüm bunlara rağmen,inancı kimliği dili ne olursa olsun İNSANLARIN Yaşam hakkına saygı duyup, En kötü Barış en iyi savaştan evladır diyor, Anasız fakatsız, çıkarsız bir barışın bölgemizde ikame edilmesini ümid ediyorum.. aşk ile…
Kemal Atalar
Kısas/ Urfa
