Yaşamı Yerinde ve Yeniden İnşa Hareketi
Yaşamın Hakikati Yerindedir: Ax, Zıman, İman Üzerine*
Halkları yerinden eden, yurdundan eden, köklerinden, kültüründen, üretiminden ve özünden koparan idoller ve ideolojilerdir. Tarih bize gösterdi ki ne zaman ideolojiler iktidarlaşsa, halkların başına gelecek felaketlerin yolu açılmış olur. Çünkü ideolojiler için önemli olan halkların yaşamı değil, kendi iktidarlarının devamıdır. Bugün dünyada halklar kendi topraklarında bile misafir, kendi dillerinde bile yabancıdır, kendi inançlarında bile sessiz kalmak zorunda bırakılmıştır.
Ax: Toprağın Kendisi
Ax, toprağın kendisidir; sadece üretim zemini değil, halkların hafızasının, kimliğinin ve kolektif belleğinin taşıyıcısıdır. Topraktan koparılan halk, yalnızca ekonomik değil; varoluşsal bir sürgüne maruz kalır.
Zıman: Dil ve Bilinç
Zıman, dil, halkların bilinci ve sesi olarak yaşamın sürmesini sağlar. Dil sustuğunda sadece söz değil, halkın hakikati de susturulmuş olur. Halkın belleği, diliyle yaşar ve ancak diliyle gelecek kuşaklara aktarılır.
İman: Yaşamın Etik Bağı
İman, inanç ise halkın doğayla, üretimle ve yaşamla kurduğu etik bağdır. Bu inanç, kurumsal dogmaların dayattığı biçimler değil; halkın yaşamın ritmiyle, doğanın yasalarıyla kurduğu uyumdur. Bu nedenle Ax–Zıman–İman yalnızca kültürel bir miras değil, halkların ideolojilere karşı geliştirdiği en doğal savunma mekanizmasıdır.
Hiçbir ideoloji bu üçlü temel üzerinde ilerlememiştir. Çünkü ideolojiler için halkların değerleri değil, kendi iktidarları önemlidir. Biz ise tam tersini söylüyoruz: Bizim tek savunduğumuz şey, halkın toprağı, dili ve yaşam inancıdır. Biz kimsenin iktidarında, çıkarında veya propagandasında göz sahibi değiliz; sadece ellerini halkların ve doğanın üzerinden çekmelerini istiyoruz.
Yaşamı Savunmak
Toprağımızı, dilimizi ve inancımızı savunmak, aslında yaşamı savunmaktır. Çünkü bu üçü koparıldığında insan eksilir; halk eksilir. O nedenle bizim davamız basit bir direniş ya da nostaljik bir geri dönüş değil, varoluşun ve hakikatin yeniden inşasıdır.
Modern dünya, ideolojilerin ve iktidarın gözünden bakıldığında kaotik görünebilir. Her ideoloji kendi propagandasını sürdürmek için halkları kendi içine hapseder, toprağı metaya dönüştürür, dili susturur, inancı manipüle eder. Ama yaşamın hakikati ne bir ideolojide ne bir iktidarda bulunur. Hakikat, halkın toprağında, dilinde ve inancında saklıdır.
Hareketimizin Çağrısı
Bizim hareketimiz, yaşamı yeniden kurma çağrısıdır. Bu yeniden kurma, yalnızca politik bir proje değil, halkın hakikate, doğaya ve kendi tarihine yeniden tutunmasıdır. Biz halkların üretiminden, dilinden, inancından güç alıyoruz; biz halkların kendisini kendi elleriyle yeniden inşa etmesini savunuyoruz.
Yaşamın yeniden inşası, yerinden edilen halkın toprağıyla barışmasıyla, dilini özgürce konuşmasıyla ve inancını doğal biçimiyle yaşamasıyla mümkündür. Bu üçlü birlik olmadıkça, hiçbir yeniden inşa tamamlanamaz.
Sonuç olarak, “Yaşamı Yerinde ve Yeniden İnşa Hareketi” bir ideoloji değil, bir hakikat felsefesi ve halkların yeniden doğuş çağrısıdır. Bizim tezimizi bir cümle özetler:
“Yaşamın özü Ax’tadır, sesi Zıman’dadır, anlamı İman’dadır.”
Bu üçü birleştiğinde yaşam bütünleşir; biri koptuğunda insan eksilir, halk eksilir. Biz ise eksilmeye izin vermemek için buradayız. Bizim mücadelemiz, halkların kendi yerinde varoluşunu, kendi diliyle konuşma hakkını ve kendi inancıyla yaşama özgürlüğünü savunmaktır.
Hakikat yerindedir
Hakikat ne yukarıdan gelir ne dışarıdan taşınır. Hakikat yerindedir. Ve biz, o hakikati yerinde ve yeniden inşa etmeye gayretimiz hiç eksilmeyecektir.
*Toprak, Dil, İnanç
